Tıbbi değil. Ruhi bir hastalık. Gittiğim 3.hoca öyle dedi. Fiziksel hastalıklarda doktora gitmemiz gerekir o kadar mal değiliz ama ruhi hastalıklarda doktora gidilmemeli. Onlar seni uyuşturur.
ben depresyonun tamamen boş bir şey oldugunu düsünüyorum hatay depremini de yasadım yakınlarımda öldü iliskilerim de bitti ailemle de kavga ettim ama hic bir zaman girmedim cünkü cok zaman kaybı gibi geliyor zaten kısa ve bomboş hayatında daha da boş yapıp kendi kendime triplere girmektense vaktimi daha verimli seyler ile harcamayı tercih ettim her zaman hayırlı aksamlar
Dostum bak inanan birinin zor zamanında ya da iyi zamanında Allah’a sığınması ondan yardım istemesi gayet normaldir bundan bahsetmiyorum ben.
Seninle ayrıştığımız nokta şu ki depresif hastalıklar kişinin kendi kontrolünde olmayan grip gibi kanser gibi hastalıklardan farksızdır. Bu işin okulunu okumuş (6 sene tıp, 4 sene psikiyatri) (bak psikolog da demiyorum.) psikiyatristler tarafından muayene edilip kişiye göre ilaç tedavisi uygulanır. Kendine düşeni yaptıktan sonra Allah’a sığınırsın. Ama dediğin şey Grip olup ilaç almadan dua ederek geçmesini beklemek gibi
Dostum bak inanan birinin zor zamanında ya da iyi zamanında Allah’a sığınması ondan yardım istemesi gayet normaldir bundan bahsetmiyorum ben.
Seninle ayrıştığımız nokta şu ki depresif hastalıklar kişinin kendi kontrolünde olmayan grip gibi kanser gibi hastalıklardan farksızdır. Bu işin okulunu okumuş (6 sene tıp, 4 sene psikiyatri) (bak psikolog da demiyorum.) psikiyatristler tarafından muayene edilip kişiye göre ilaç tedavisi uygulanır. Kendine düşeni yaptıktan sonra Allah’a sığınırsın. Ama dediğin şeyin: atıyorum ben kanser oldum, hiçbir şekilde hastaneye vs gitmeden sadece Allah’a dua ediyorum iyileşeyim diye bundan bir gram farkı yok.
La biliyorum la. Geçmiş konularıma bakarsan ruh sağlığına olan bakışımı görürsün. Forum profil fotoğrafıma bakarsan psikiyatr olmak istediğimi, https://canerkosedag.com üzerinden de bu konudaki yazılarımı görebilirsin.
Bu konuda amcamın ağzından konuşarak trol gibi davranmaya çalıştım.
Diyanet bile diyor. Depresyon hastaları namazını iyileştiklerinde kaza etmek suretiyle o an kılmakla yükümlü değildir diye.
Sadece amcamın böyle kesin yargıya varması ve beni sürekli suçlaması zoruma gidiyor.
Bu konuyu açarak egomu tatmin etmeye çalıştım. Acaba ben mi haklıyım yoksa amcam mı diye?
Çünkü ben de depresyon hastasıyım ve çevrem tarafından gram anlaşılmıyorum.
Mesaj otomatik birleştirildi:
@Aderal
Diyanet bile böyle bir bilince sahip. Amcam kendi kendine bir şeyler uyduruyor çok zoruma gidiyor.
Ruhsal ve sinirsel bir hastalık. Depresyona herkes girebilir ancak gerçek bir müslüman, Bak gerçek diyorum bizim gibi el hamdüllillah müslümanım diyip başı secde görmemiş insanlar değil. Gerçek müslüman depresyona girse bile baş etmesi daha kolay olacaktır. Depresyon geçici bir durumdur, altında bulunan bir sebep vardır. Madde bağımılılığı, Maddi sıkıntı, aile içi şiddet, eşler arası geçimsizlik vs. Ben doktor değilim ama başımıza geldiği için tecrübem var.
Merhaba. Bu soruyu yöneltmeden önce depresyonun kısa tanımını yapalım:
"Depresyon, beyindeki serotonin, dopamin, nöroadrenalin ve diğer birtakım nörotransmitterin dengesizliği yahut düşüklüğü sonucunda oluşan yaşama kara gözlük camlarıyla bakmak ile nitelendirilebilen bir ruhsal hastalık. Depresyona giren kişi, hayata olan isteğini çok yüksek oranda kaybeder, başta kendine daha sonra başkasına zarar verme dürtüleriyle hareket edebilir, intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir. Depresyon Hipokrat'tan beri o zamanki adıyla "Kara Safra" olarak bilinen bir hastalık. Yani depresyon son 50 yılın hastalığı değil."
En kısa olarak bu bilgiyi verdim.
Soru şu: Müslümanlar depresyona girmez mi?
Sorunun çıkış kaynağı ne diye soracak olursanız amcamın bu sözü diyebilirim: "Depresyona Müslümanlar girmez, gerçek Müslümanlar psikoloğa gitme ihtiyacı hissetmez."
Sorunun çıkış kaynağı ne diye soracak olursanız amcamın bu sözü diyebilirim: "Depresyona Müslümanlar girmez, gerçek Müslümanlar psikoloğa gitme ihtiyacı hissetmez."
Amcanız ne boş ve cahil bir insanmış kusura bakmayın da, depresyon her insan evladını vurabilen ciddi bir hastalık. Kendine kesi yapan birisi olarak sinir olmamam elde değil.
Merhaba. Bu soruyu yöneltmeden önce depresyonun kısa tanımını yapalım:
"Depresyon, beyindeki serotonin, dopamin, nöroadrenalin ve diğer birtakım nörotransmitterin dengesizliği yahut düşüklüğü sonucunda oluşan yaşama kara gözlük camlarıyla bakmak ile nitelendirilebilen bir ruhsal hastalık. Depresyona giren kişi, hayata olan isteğini çok yüksek oranda kaybeder, başta kendine daha sonra başkasına zarar verme dürtüleriyle hareket edebilir, intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir. Depresyon Hipokrat'tan beri o zamanki adıyla "Kara Safra" olarak bilinen bir hastalık. Yani depresyon son 50 yılın hastalığı değil."
En kısa olarak bu bilgiyi verdim.
Soru şu: Müslümanlar depresyona girmez mi?
Sorunun çıkış kaynağı ne diye soracak olursanız amcamın bu sözü diyebilirim: "Depresyona Müslümanlar girmez, gerçek Müslümanlar psikoloğa gitme ihtiyacı hissetmez."
Buradaki düşünce müslüman kişi her olayın bir sebebi olduğuna iman etmiştir. Yaşanan iyi ya da kötü her olayın bir karşılığı olacağına inanır. Dolayısıyla kötüye üzülmez, iyinin de Allah’tan geldiğine inanıp çok sevinmez. Aşırıya kaçmamak, Allah inancı ve dolayısıyla kadere iman kişiyi tabiri caizse “güvensiz” hissinden korur. Ruhsal sağlığı sağlayan yegane durumlardan biri de güvende olma hissidir. İslam kişiye bunu hissettirir. Tabii, her olaya bu gözle bakmak olay anında zor olabilir ama sonrasında iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Ben Allah’ın gönderdiği herhangi iyi ya da kötü durumun kişiyi daha iyi bir şeye hazırladığını düşünürüm. Bunu bir kaç kez de görme şansı yakaladım. O an seni yerle bir eden olay bir süre sonra başka bir konuda daha metanetli olmanı ve tam “insan” olmanın özüne yaklaştırdığını düşünüyorum. Sonuçta hepimiz kendi imtihanlarını aşmaya, eksiklerimizi tamamlamaya ve insan olmaya buradayız. İmtihanlara karşı duruşun ve islamın gerekliliklerini yerine doğru şekilde getirmen bu süreci hızlandıracak ya da kısaltacaktır.
“Dünyada imtihan sen çözene kadar devam eder” neden sürekli aynı şeyi yaşıyorum sorusuna karşı düşünmek için güzel bir cümle. Evet, neden? Neden bunu çözmelisin? Neden bir türlü geçmiyor? Bu soruları bir sebebe bağlamak gelecek kaygısının oluşturduğu anksiyete ve geçmişin getirdiği depresyon gibi kötü etkilerden korur.