Merhaba. Bu soruyu yöneltmeden önce depresyonun kısa tanımını yapalım:
"Depresyon, beyindeki serotonin, dopamin, nöroadrenalin ve diğer birtakım nörotransmitterin dengesizliği yahut düşüklüğü sonucunda oluşan yaşama kara gözlük camlarıyla bakmak ile nitelendirilebilen bir ruhsal hastalık. Depresyona giren kişi, hayata olan isteğini çok yüksek oranda kaybeder, başta kendine daha sonra başkasına zarar verme dürtüleriyle hareket edebilir, intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir. Depresyon Hipokrat'tan beri o zamanki adıyla "Kara Safra" olarak bilinen bir hastalık. Yani depresyon son 50 yılın hastalığı değil."
En kısa olarak bu bilgiyi verdim.
Soru şu: Müslümanlar depresyona girmez mi?
Sorunun çıkış kaynağı ne diye soracak olursanız amcamın bu sözü diyebilirim: "Depresyona Müslümanlar girmez, gerçek Müslümanlar psikoloğa gitme ihtiyacı hissetmez."
"Depresyon, beyindeki serotonin, dopamin, nöroadrenalin ve diğer birtakım nörotransmitterin dengesizliği yahut düşüklüğü sonucunda oluşan yaşama kara gözlük camlarıyla bakmak ile nitelendirilebilen bir ruhsal hastalık. Depresyona giren kişi, hayata olan isteğini çok yüksek oranda kaybeder, başta kendine daha sonra başkasına zarar verme dürtüleriyle hareket edebilir, intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir. Depresyon Hipokrat'tan beri o zamanki adıyla "Kara Safra" olarak bilinen bir hastalık. Yani depresyon son 50 yılın hastalığı değil."
En kısa olarak bu bilgiyi verdim.
Soru şu: Müslümanlar depresyona girmez mi?
Sorunun çıkış kaynağı ne diye soracak olursanız amcamın bu sözü diyebilirim: "Depresyona Müslümanlar girmez, gerçek Müslümanlar psikoloğa gitme ihtiyacı hissetmez."