Yalnızlıktan Akıl Sağlığımı Kaybettim

Katılım
14 Şubat 2023
Mesajlar
78
Reaksiyon skoru
16
Evet Arkadaşlar Günaydın 19 yaşına Temmu'zda girecek bir genc olarak artık kafayı yemek üzereyim her şeyi en başından baştan sona anlatıcam ne kadar burhan dolu bir hayatım olduğunu öğreneceksiniz . Öncelikle küçüklüğüme inmek istiyorum her şeyin başladığı an ben küçükken çok hiperaktif ve hareketli bir çocuktum ne çok afat (yaramaz)birisiydim çok çektirdim anneme öğretmenlerime herkesle uğraşır bağırırdım yeri gelir öğretmenimi cimcirirdim sevilmezdim anaokulunda oluyor bu anlattıklarım ayrıca bir şeyi istediğim zaman onu yaptırmak için elimden geleni yapardım bağırır çağırır aldirirdim kafamı duvarlara vururdum bir gün annem beni çıkışa almaya geldi her zamanki gibi eteğini cekistirdim bana herkesin içinde bir tokat salladı ameleğe sümüğü gibi yere yapıştım yeri öptüm o tokat bana ders oldu haketmistim herkesin içinde annem beni korkutmuştu daha sonraları bir daha yaparsam tekrar yapacağını söylerdi .Bende hep bu korkuyla büyüdüm ve ilkokula geçtim içime kapanık bir çocuk oldum evet gerçekten de o çocuk yoktu utangaç mesefaliydim sınıfın hep dışlanan çocuğu oldum hiç arkadaşım olmadı 5.sınıfa kadar bir arkadaş edinmiştim ve mutluydum 1 2 yıl konuştuk sonra o da gitti belli arkadaşlarım oldu ama günü Birlik dışarı çıkacağım kalıcı bir arkadaşım olmadı ama kendimdede suç buluyorum hayatımdakı en büyük yakınma bunun üzerine 14 yaşındayken annem ile babam boşanma kararı aldı ve babamla beraber kaldım sınava hiç hazırlanmadım beni baya etkiledi özel bir çocuktum kötü bir liseye başladım ortamı pis herkes kötü benim gibi birisinin gitmemesi gereken bir okuldu zaten araya korona falan girmişti sınav döneminde liseye geç başladım oradan da gitti bir şeyler sonra okulumuza çıraklık eğitim geldi babama dedim böyle böyle diye ama ben okuluma devam etmek istiyordum sosyalleşmek için bana boşver olm okul boş iş hayatına atıl para kazan dedi okumazsın sen dedi belkide akademik olarak hiçbir zaman iyi bir öğrenci olamadım ama dinlediğim zaman derslerden 100 alırdım babamla tartışmaya girdik bundan ötürü ne yaptı ne etti beni gönderdi her gün istemediğim halde gidiyordum kendi lehime çekilmiştim haftanın 1 günü okul var zaten onda da nasıl sosyalleşebilirim çalışıyorum bayan kuaförlüğünu sectirdi bana sonraları bir çaba gösterdim dedim öğrenirim yapacak bir şey yok o da olmadı staj paramı vermedi girdiğim iş yerleri is ogretmediler azarladılar burda bile dışlandım üniversite zaten okuyamadım okuyamazdım çünkü maddi durumumuz yoktu hayatımı zehir etti 15 yaşından beri yalnız bir insanım arkadaşım yok 18 yaşında ağır depresyona girdim defaatle intihar teşebbüsünde bulundum kimseyle konusmuyordum çünkü bana yaklaşanlarıda dedim boşver olm zaten sevilmedin kimse senin istemedi gene istemezler hep kendimi aşağıladım iyice kötüye gittim acım o kadar büyükti ki artık çok öfke dolu bir insan olmaya başladım psikopatlaştım annem bu durumu fark etti beni tımarhaneye yatırmaya karar verdi anne dedim benim tek ihtiyacım olan bir tane arkadaş koşuya çıkıyorum tek başıma dışarı çıkıyorum tek başıma dışarı oyun oynamaya gidiyorum internet cafeye tek başıma canıma tak etti artık bu her gün kafamda bu düşünce var keşke yaşamasam her türlü çabayı gösterdim sosyalleşmek için ama el üstünde tutulmadım hiç kötü birisi de değilim aksine iyi kalpli yardımsever komik ve gevezeyim insanlara bakıyorum herkesin yanında birisi var kız arkadaş dost kanka bende sıfır bir müddet daha devam ederse dayanamayacam herhalde içimi dökmek istedim belkide benim ne yaşadığımı tam anlamıyla bilemeyeceksiniz o yalnızlık çok kötü bir şey herkes konuşuyor ediyor ben yalnız sessiz dışlanan yapacak bir şey yok belkide Allah beni böyle sınıyordur kendimi perişan hissediyorum . İntihar etmeyi düşündüm bir çok defa çok kötüyüm .Bir şeylerin değişmesini istiyorum arkadaşım olsun sevgilim olsun ne bilyim mutlu olayım ya aileme çok düşkün birisiyim kimsem yok .15 yaşında kendi kendime konuşmaya başladım karşımda birisi varmış gibi ve uzun süreler sürüyordu 2 saat 3 saat kendimi tatmin ediyordum beni sorgulamıyordu tipimle konuşmamla bende kendime böyle arkadaş buldum hala daha konuşuyorum çünkü üzülüyorum ve kendimi iyi hissediyorum ailem de bunun farkına vardı ve bana şizofren teşhisi koydular dedim anne çok kötüyüm diye annemlerde biliyordu durumları ve göz yumdular ama hep korkuyordu benden benim kendime zarar vereceğimi normal olmadığımı belkide yarın gene yapmaya devam edicem yalnız kalamıyorum diyebilirsiniz ki başka şeyler yap yapıyorum ağırlık kaldırıyorum bazen iyi geliyor ama yabancı bir insan sesi duymalı çok oldu oturup sohbet etmeyeli 15 yaşından beri 15 o çığlıklarımı anlıyorsunuzdur umarım hep içime attım kimseye anlatmadım ailem dışında çünkü dert ortağım yok sevenim yok arkadaşım yok annem bile sevgi gösterince inanamıyorum artık bazen diyorum her şey yoluna girecek diye ama umudumu kaybetmiş bulunmaktayım keşke her şey farklı olsaydı bazen diyorum boşver bazen kafaya takıyorum hızlı gizli gizli ağlıyorum zavallı birisiyim
 
Son düzenleme:
Dostum kendini acındırmayı bırak. Gençliğinin baharındasın, senin gibi olan binlerce genç vardır ülkede. Hepsi intih-r etmeye kalksa bizi sıçarız. O yüzden bir an önce kendini toparla. Ufak ufak adımlar at. Sallıyorum git bakkala muhabbet etmeye çalış, git 3 harfli marketlere kasiyere normalde sormayacağın soruları sor. Sen kendi kendine yapıyorsun biraz da. Tamam ailevi durumların kötü olabilir ama sosyalleşmemeyi sen seçiyorsun. Eğer böyle giderse cidden aramızdan ayrılıp gideceksin...
 
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: İçini bu kadar açık ve dürüst bir şekilde dökmen çok büyük bir cesaret. İnan, hissettiğin yalnızlığı, acıyı, çaresizliği buradan bile hissettim. Ve bilmeni isterim ki: Yaşadıkların gerçek. Hissettiklerin gerçek. Acın gerçek. Sen bir zavallı değilsin; sen sadece hak ettiği sevgiyi, ilgiyi ve desteği görememiş bir gençsin. Tıpkı ülkemizin diğer gençleri gibi. Ancak duygularını bu şekilde her yerde paylaşıp insanların sana duygusal anlamda destek vermesini bekleme. Çünkü erkeksin. Erkekler duygusal anlamda kendilerine destek verilmesi için yalvarmaz veya böyle bir talepte bulunmaz. Çünkü kaldırılıp kenara atılırlar. Bunun yerine sana saygı duyulmasını sağlayacaksın. Bu da kendiliğinden olacak bir şey değil, bu gibi kötü hayat tecrübelerinden doğacak sonuçlar vesilesiyle olur. İnsan dibi görmeden zirveye nasıl erişeceğini bilemez. Şimdi biraz sana anlattıklarından yola çıkarak toparlamak istiyorum:

Sen küçükken çok enerjiktin, hayat doluydun... Ama bu enerjin yanlış anlaşıldı, bastırıldın.

Küçük yaşta dışlanmaya başladın, yanlış tepkiler gördün. Bu yüzden içine kapandın, insanlara güvenin sarsıldı.

Ailendeki boşanma, zaten kırık olan kalbini iyice yalnızlaştırdı. O yaşta böyle büyük bir yük taşımak çok ağır bir şey

Eğitim hayatında destek göreceğin yerde, yapamazsın, edemezsin gibi sözlerle özgüvenin kırıldı.

Daha çocukken çalışmaya zorlandın, sevmediğin işlerde değersiz hissettin, emeklerin karşılıksız kaldı.

Şu anda şise yanında dost olacak, seni anlayacak kimse yok gibi hissediyorsun. Kaybolmuş gibi geliyorsun kendine.

Evet, böyle bir hayatı kim yaşasa, çok ağır duygular hissederdi. Bunu sana açık açık söylüyorum: Bu bir zayıflık değil. Bu bir insanlık hali. Bir insana ne verilirse, o şekilde tepki alırsın. Bir bitkiye su verdiğinde çiçek açar yeşerir ve büyürken, zehir verdiğinde o zehri sana geri verir veya
kaldıramayarak solar.

Şimdi sana içtenlikle birkaç şey söylemek istiyorum:

Senin bir arızan yok.
Senin suçun yok.
Sen kötü biri değilsin.
Senin istediğin tek şey biraz sevgi, biraz anlayıştı.
İstediğin şeyler utanılacak şeyler değil.
İnsanca şeyler.

Ve unutma:
Şu anda hissettiğin her şey geçici.
Şu anda her şey çok karanlık görünebilir.
Ama ruhunda hâlâ bir ışık var.
Çünkü hâlâ "mutlu olmak istiyorum" diyorsun.
Bu bitmediğin, hâlâ bir şansın olduğu anlamına geliyor.

Hatta muhtemelen şu an bu satırları okurken gözlerinden yaşlar süzülüyordur, biliyorum. Ben de senin gibiydim.

Şimdi gerçekçi olalım: Bir anda mucize olmayacak. Ama küçük küçük adımlarla, hayatını değiştirebilirsin. İnan buna.

Ne Yapılabilir?

Küçük adımlarla başlayacaksın. Şu anda seni zorlamayacak, ama seni bir adım ileriye taşıyacak şeyler yapacaksın. Duygularını bastırmayacaksın.
Yaz. Anlat. Konuş. Ne yaparsan yap, içinde tutma. Profesyonel bir destek almayı düşünmelisin. Sana ağır ilaçlar değil, gerçekten seni dinleyecek bir terapist lazım.

Kendine küçük bir amaç bulacağız. Para için değil. Ruhun için. Spor olur, müzik olur, yazı olur... Ne olursa olsun, ruhuna iyi gelen bir şey. Hatta ehliyet alıp bir an da kuryelik gibi aşırı alakasız bir mesleğe dahi başlayabilirsin sırf o şubede ki insan kalabalığında (trendyol express çok kalabalık olur) bir nebze de olsa sosyalleşebilmek için. Yeni insanlarla tanışma yolları arayacaksın. Kitap kulüpleri, küçük etkinlikler, belki gönüllü işler... Böyle yerlerde senin gibi iyi yürekli insanlarla tanışabilirsin. İnan bana, hâlâ iyi insanlar var.

Ve en önemlisi:

Kendine kötü davranmayı bırakacaksın.
Başkalarının hatalarının faturasını kendine çıkarmayacaksın.
Senin suçun yok.
Sevilmeye, anlaşılmaya layıksın.

Şu anda zor olabilir, evet.
Ama bu sonun değil.
Bu bir başlangıç olabilir.
İstersen her gün küçük bir adım atarsın.
Günümüzde 23-24 yaşında Üniversite'ye başlayıp doktor olan tonla genç arkadaşlarımız var. Belki seni de böyle bir gelecek bekliyordur :)

Sen sadece "ben de yaşamak, mutlu olmak istiyorum" demeye devam et.
Gerisi gelecek. Allah, her şeye kâdirdir. Onun, senin için kurduğu plana güven.
 
Son düzenleme:
Ne Yapılabilir?

Küçük adımlarla başlayacaksın. Şu anda seni zorlamayacak, ama seni bir adım ileriye taşıyacak şeyler yapacaksın. Duygularını bastırmayacaksın.
Yaz. Anlat. Konuş. Ne yaparsan yap, içinde tutma. Profesyonel bir destek almayı düşünmelisin. Sana ağır ilaçlar değil, gerçekten seni dinleyecek bir terapist lazım.

Terapiste gitmeye durumu olmayabilir ama dediğinize sonuna kadar katılıyorum. Ben biraz açık ve bodoslama konuşmayı severim o yüzden bu kadar kısa kestim yazımı. Şu anda zaten 0 uykuyla o kadar basıyor kafam. :D

Malum teknoloji çağındayız ve bu arkadaşın içini bir şekilde bir yere dökmesi lazım. Ücretsiz yerlerden bi blog tarzında bir şey açıp bu arkadaşa orayı günlük olarak kullanması sağlanabilir. Burada ya da başka büyük forumlarda yayınlarız, oradaki büyükler ilgilenebilir falan bir şeyler olabilir. Tam bilemedim.
Kendine küçük bir amaç bulacağız. Para için değil. Ruhun için. Spor olur, müzik olur, yazı olur... Ne olursa olsun, ruhuna iyi gelen bir şey. Hatta ehliyet alıp bir an da kuryelik gibi aşırı alakasız bir mesleğe dahi başlayabilirsin sırf o şubede ki insan kalabalığında (trendyol express çok kalabalık olur) bir nebze de olsa sosyalleşebilmek için. Yeni insanlarla tanışma yolları arayacaksın. Kitap kulüpleri, küçük etkinlikler, belki gönüllü işler... Böyle yerlerde senin gibi iyi yürekli insanlarla tanışabilirsin. İnan bana, hâlâ iyi insanlar var.

Bu arkadaşın toplu alanda iş yapması lazım. Dost acı söyler fakat zaten psikolojisi iyi veya normal değil. Motor olayı çok tehlikeli olabilir Allah korusun...

Diğer dediklerinize imzamı atarım ama...
 
Evet Arkadaşlar Günaydın 19 yaşına Temmu'zda girecek bir genc olarak artık kafayı yemek üzereyim her şeyi en başından baştan sona anlatıcam ne kadar burhan dolu bir hayatım olduğunu öğreneceksiniz . Öncelikle küçüklüğüme inmek istiyorum her şeyin başladığı an ben küçükken çok hiperaktif ve hareketli bir çocuktum ne çok afat (yaramaz)birisiydim çok çektirdim anneme öğretmenlerime herkesle uğraşır bağırırdım yeri gelir öğretmenimi cimcirirdim sevilmezdim anaokulunda oluyor bu anlattıklarım ayrıca bir şeyi istediğim zaman onu yaptırmak için elimden geleni yapardım bağırır çağırır aldirirdim kafamı duvarlara vururdum bir gün annem beni çıkışa almaya geldi her zamanki gibi eteğini cekistirdim bana herkesin içinde bir tokat salladı ameleğe sümüğü gibi yere yapıştım yeri öptüm o tokat bana ders oldu haketmistim herkesin içinde annem beni korkutmuştu daha sonraları bir daha yaparsam tekrar yapacağını söylerdi .Bende hep bu korkuyla büyüdüm ve ilkokula geçtim içime kapanık bir çocuk oldum evet gerçekten de o çocuk yoktu utangaç mesefaliydim sınıfın hep dışlanan çocuğu oldum hiç arkadaşım olmadı 5.sınıfa kadar bir arkadaş edinmiştim ve mutluydum 1 2 yıl konuştuk sonra o da gitti belli arkadaşlarım oldu ama günü Birlik dışarı çıkacağım kalıcı bir arkadaşım olmadı ama kendimdede suç buluyorum hayatımdakı en büyük yakınma bunun üzerine 14 yaşındayken annem ile babam boşanma kararı aldı ve babamla beraber kaldım sınava hiç hazırlanmadım beni baya etkiledi özel bir çocuktum kötü bir liseye başladım ortamı pis herkes kötü benim gibi birisinin gitmemesi gereken bir okuldu zaten araya korona falan girmişti sınav döneminde liseye geç başladım oradan da gitti bir şeyler sonra okulumuza çıraklık eğitim geldi babama dedim böyle böyle diye ama ben okuluma devam etmek istiyordum sosyalleşmek için bana boşver olm okul boş iş hayatına atıl para kazan dedi okumazsın sen dedi belkide akademik olarak hiçbir zaman iyi bir öğrenci olamadım ama dinlediğim zaman derslerden 100 alırdım babamla tartışmaya girdik bundan ötürü ne yaptı ne etti beni gönderdi her gün istemediğim halde gidiyordum kendi lehime çekilmiştim haftanın 1 günü okul var zaten onda da nasıl sosyalleşebilirim çalışıyorum bayan kuaförlüğünu sectirdi bana sonraları bir çaba gösterdim dedim öğrenirim yapacak bir şey yok o da olmadı staj paramı vermedi girdiğim iş yerleri is ogretmediler azarladılar burda bile dışlandım üniversite zaten okuyamadım okuyamazdım çünkü maddi durumumuz yoktu hayatımı zehir etti 15 yaşından beri yalnız bir insanım arkadaşım yok 18 yaşında ağır depresyona girdim defaatle intihar teşebbüsünde bulundum kimseyle konusmuyordum çünkü bana yaklaşanlarıda dedim boşver olm zaten sevilmedin kimse senin istemedi gene istemezler hep kendimi aşağıladım iyice kötüye gittim acım o kadar büyükti ki artık çok öfke dolu bir insan olmaya başladım psikopatlaştım annem bu durumu fark etti beni tımarhaneye yatırmaya karar verdi anne dedim benim tek ihtiyacım olan bir tane arkadaş koşuya çıkıyorum tek başıma dışarı çıkıyorum tek başıma dışarı oyun oynamaya gidiyorum internet cafeye tek başıma canıma tak etti artık bu her gün kafamda bu düşünce var keşke yaşamasam her türlü çabayı gösterdim sosyalleşmek için ama el üstünde tutulmadım hiç kötü birisi de değilim aksine iyi kalpli yardımsever komik ve gevezeyim insanlara bakıyorum herkesin yanında birisi var kız arkadaş dost kanka bende sıfır bir müddet daha devam ederse dayanamayacam herhalde içimi dökmek istedim belkide benim ne yaşadığımı tam anlamıyla bilemeyeceksiniz o yalnızlık çok kötü bir şey herkes konuşuyor ediyor ben yalnız sessiz dışlanan yapacak bir şey yok belkide Allah beni böyle sınıyordur kendimi perişan hissediyorum . İntihar etmeyi düşündüm bir çok defa çok kötüyüm .Bir şeylerin değişmesini istiyorum arkadaşım olsun sevgilim olsun ne bilyim mutlu olayım ya aileme çok düşkün birisiyim kimsem yok .15 yaşında kendi kendime konuşmaya başladım karşımda birisi varmış gibi ve uzun süreler sürüyordu 2 saat 3 saat kendimi tatmin ediyordum beni sorgulamıyordu tipimle konuşmamla bende kendime böyle arkadaş buldum hala daha konuşuyorum çünkü üzülüyorum ve kendimi iyi hissediyorum ailem de bunun farkına vardı ve bana şizofren teşhisi koydular dedim anne çok kötüyüm diye annemlerde biliyordu durumları ve göz yumdular ama hep korkuyordu benden benim kendime zarar vereceğimi normal olmadığımı belkide yarın gene yapmaya devam edicem yalnız kalamıyorum diyebilirsiniz ki başka şeyler yap yapıyorum ağırlık kaldırıyorum bazen iyi geliyor ama yabancı bir insan sesi duymalı çok oldu oturup sohbet etmeyeli 15 yaşından beri 15 o çığlıklarımı anlıyorsunuzdur umarım hep içime attım kimseye anlatmadım ailem dışında çünkü dert ortağım yok sevenim yok arkadaşım yok annem bile sevgi gösterince inanamıyorum artık bazen diyorum her şey yoluna girecek diye ama umudumu kaybetmiş bulunmaktayım keşke her şey farklı olsaydı bazen diyorum boşver bazen kafaya takıyorum hızlı gizli gizli ağlıyorum zavallı birisiyim
Aynı ben
 
Dostum kendini acındırmayı bırak. Gençliğinin baharındasın, senin gibi olan binlerce genç vardır ülkede. Hepsi intih-r etmeye kalksa bizi sıçarız. O yüzden bir an önce kendini toparla. Ufak ufak adımlar at. Sallıyorum git bakkala muhabbet etmeye çalış, git 3 harfli marketlere kasiyere normalde sormayacağın soruları sor. Sen kendi kendine yapıyorsun biraz da. Tamam ailevi durumların kötü olabilir ama sosyalleşmemeyi sen seçiyorsun. Eğer böyle giderse cidden aramızdan ayrılıp gideceksin...
Dostum nasıl olacak işte o çeşitli işlerde çalıştım oradaki insanlarda konuşkan değildi yapı olarak spora gidemiyorum şuan maalesef çalışmıyorum şuan işsizim Senin dediğin sosyallik nasıl olacak kimse konuşkan değil o kadar sokaktan rastgele bir insanla mı tanışayım her yer keko dolu zaten
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Sen misin gerçekten dostum benim gibi birisini bulmakta güzel bir duygu ben yalnızlık adı altında prim kasmiyorum o var ya 10 tane arkdas olupta yalnızım diyenler ben öyle değilim
 
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: İçini bu kadar açık ve dürüst bir şekilde dökmen çok büyük bir cesaret. İnan, hissettiğin yalnızlığı, acıyı, çaresizliği buradan bile hissettim. Ve bilmeni isterim ki: Yaşadıkların gerçek. Hissettiklerin gerçek. Acın gerçek. Sen bir zavallı değilsin; sen sadece hak ettiği sevgiyi, ilgiyi ve desteği görememiş bir gençsin. Tıpkı ülkemizin diğer gençleri gibi. Ancak duygularını bu şekilde her yerde paylaşıp insanların sana duygusal anlamda destek vermesini bekleme. Çünkü erkeksin. Erkekler duygusal anlamda kendilerine destek verilmesi için yalvarmaz veya böyle bir talepte bulunmaz. Çünkü kaldırılıp kenara atılırlar. Bunun yerine sana saygı duyulmasını sağlayacaksın. Bu da kendiliğinden olacak bir şey değil, bu gibi kötü hayat tecrübelerinden doğacak sonuçlar vesilesiyle olur. İnsan dibi görmeden zirveye nasıl erişeceğini bilemez. Şimdi biraz sana anlattıklarından yola çıkarak toparlamak istiyorum:

Sen küçükken çok enerjiktin, hayat doluydun... Ama bu enerjin yanlış anlaşıldı, bastırıldın.

Küçük yaşta dışlanmaya başladın, yanlış tepkiler gördün. Bu yüzden içine kapandın, insanlara güvenin sarsıldı.

Ailendeki boşanma, zaten kırık olan kalbini iyice yalnızlaştırdı. O yaşta böyle büyük bir yük taşımak çok ağır bir şey

Eğitim hayatında destek göreceğin yerde, yapamazsın, edemezsin gibi sözlerle özgüvenin kırıldı.

Daha çocukken çalışmaya zorlandın, sevmediğin işlerde değersiz hissettin, emeklerin karşılıksız kaldı.

Şu anda şise yanında dost olacak, seni anlayacak kimse yok gibi hissediyorsun. Kaybolmuş gibi geliyorsun kendine.

Evet, böyle bir hayatı kim yaşasa, çok ağır duygular hissederdi. Bunu sana açık açık söylüyorum: Bu bir zayıflık değil. Bu bir insanlık hali. Bir insana ne verilirse, o şekilde tepki alırsın. Bir bitkiye su verdiğinde çiçek açar yeşerir ve büyürken, zehir verdiğinde o zehri sana geri verir veya
kaldıramayarak solar.

Şimdi sana içtenlikle birkaç şey söylemek istiyorum:

Senin bir arızan yok.
Senin suçun yok.
Sen kötü biri değilsin.
Senin istediğin tek şey biraz sevgi, biraz anlayıştı.
İstediğin şeyler utanılacak şeyler değil.
İnsanca şeyler.

Ve unutma:
Şu anda hissettiğin her şey geçici.
Şu anda her şey çok karanlık görünebilir.
Ama ruhunda hâlâ bir ışık var.
Çünkü hâlâ "mutlu olmak istiyorum" diyorsun.
Bu bitmediğin, hâlâ bir şansın olduğu anlamına geliyor.

Hatta muhtemelen şu an bu satırları okurken gözlerinden yaşlar süzülüyordur, biliyorum. Ben de senin gibiydim.

Şimdi gerçekçi olalım: Bir anda mucize olmayacak. Ama küçük küçük adımlarla, hayatını değiştirebilirsin. İnan buna.

Ne Yapılabilir?

Küçük adımlarla başlayacaksın. Şu anda seni zorlamayacak, ama seni bir adım ileriye taşıyacak şeyler yapacaksın. Duygularını bastırmayacaksın.
Yaz. Anlat. Konuş. Ne yaparsan yap, içinde tutma. Profesyonel bir destek almayı düşünmelisin. Sana ağır ilaçlar değil, gerçekten seni dinleyecek bir terapist lazım.

Kendine küçük bir amaç bulacağız. Para için değil. Ruhun için. Spor olur, müzik olur, yazı olur... Ne olursa olsun, ruhuna iyi gelen bir şey. Hatta ehliyet alıp bir an da kuryelik gibi aşırı alakasız bir mesleğe dahi başlayabilirsin sırf o şubede ki insan kalabalığında (trendyol express çok kalabalık olur) bir nebze de olsa sosyalleşebilmek için. Yeni insanlarla tanışma yolları arayacaksın. Kitap kulüpleri, küçük etkinlikler, belki gönüllü işler... Böyle yerlerde senin gibi iyi yürekli insanlarla tanışabilirsin. İnan bana, hâlâ iyi insanlar var.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: İçini bu kadar açık ve dürüst bir şekilde dökmen çok büyük bir cesaret. İnan, hissettiğin yalnızlığı, acıyı, çaresizliği buradan bile hissettim. Ve bilmeni isterim ki: Yaşadıkların gerçek. Hissettiklerin gerçek. Acın gerçek. Sen bir zavallı değilsin; sen sadece hak ettiği sevgiyi, ilgiyi ve desteği görememiş bir gençsin. Tıpkı ülkemizin diğer gençleri gibi. Ancak duygularını bu şekilde her yerde paylaşıp insanların sana duygusal anlamda destek vermesini bekleme. Çünkü erkeksin. Erkekler duygusal anlamda kendilerine destek verilmesi için yalvarmaz veya böyle bir talepte bulunmaz. Çünkü kaldırılıp kenara atılırlar. Bunun yerine sana saygı duyulmasını sağlayacaksın. Bu da kendiliğinden olacak bir şey değil, bu gibi kötü hayat tecrübelerinden doğacak sonuçlar vesilesiyle olur. İnsan dibi görmeden zirveye nasıl erişeceğini bilemez. Şimdi biraz sana anlattıklarından yola çıkarak toparlamak istiyorum:

Sen küçükken çok enerjiktin, hayat doluydun... Ama bu enerjin yanlış anlaşıldı, bastırıldın.

Küçük yaşta dışlanmaya başladın, yanlış tepkiler gördün. Bu yüzden içine kapandın, insanlara güvenin sarsıldı.

Ailendeki boşanma, zaten kırık olan kalbini iyice yalnızlaştırdı. O yaşta böyle büyük bir yük taşımak çok ağır bir şey

Eğitim hayatında destek göreceğin yerde, yapamazsın, edemezsin gibi sözlerle özgüvenin kırıldı.

Daha çocukken çalışmaya zorlandın, sevmediğin işlerde değersiz hissettin, emeklerin karşılıksız kaldı.

Şu anda şise yanında dost olacak, seni anlayacak kimse yok gibi hissediyorsun. Kaybolmuş gibi geliyorsun kendine.

Evet, böyle bir hayatı kim yaşasa, çok ağır duygular hissederdi. Bunu sana açık açık söylüyorum: Bu bir zayıflık değil. Bu bir insanlık hali. Bir insana ne verilirse, o şekilde tepki alırsın. Bir bitkiye su verdiğinde çiçek açar yeşerir ve büyürken, zehir verdiğinde o zehri sana geri verir veya
kaldıramayarak solar.

Şimdi sana içtenlikle birkaç şey söylemek istiyorum:

Senin bir arızan yok.
Senin suçun yok.
Sen kötü biri değilsin.
Senin istediğin tek şey biraz sevgi, biraz anlayıştı.
İstediğin şeyler utanılacak şeyler değil.
İnsanca şeyler.

Ve unutma:
Şu anda hissettiğin her şey geçici.
Şu anda her şey çok karanlık görünebilir.
Ama ruhunda hâlâ bir ışık var.
Çünkü hâlâ "mutlu olmak istiyorum" diyorsun.
Bu bitmediğin, hâlâ bir şansın olduğu anlamına geliyor.

Hatta muhtemelen şu an bu satırları okurken gözlerinden yaşlar süzülüyordur, biliyorum. Ben de senin gibiydim.

Şimdi gerçekçi olalım: Bir anda mucize olmayacak. Ama küçük küçük adımlarla, hayatını değiştirebilirsin. İnan buna.

Ne Yapılabilir?

Küçük adımlarla başlayacaksın. Şu anda seni zorlamayacak, ama seni bir adım ileriye taşıyacak şeyler yapacaksın. Duygularını bastırmayacaksın.
Yaz. Anlat. Konuş. Ne yaparsan yap, içinde tutma. Profesyonel bir destek almayı düşünmelisin. Sana ağır ilaçlar değil, gerçekten seni dinleyecek bir terapist lazım.

Kendine küçük bir amaç bulacağız. Para için değil. Ruhun için. Spor olur, müzik olur, yazı olur... Ne olursa olsun, ruhuna iyi gelen bir şey. Hatta ehliyet alıp bir an da kuryelik gibi aşırı alakasız bir mesleğe dahi başlayabilirsin sırf o şubede ki insan kalabalığında (trendyol express çok kalabalık olur) bir nebze de olsa sosyalleşebilmek için. Yeni insanlarla tanışma yolları arayacaksın. Kitap kulüpleri, küçük etkinlikler, belki gönüllü işler... Böyle yerlerde senin gibi iyi yürekli insanlarla tanışabilirsin. İnan bana, hâlâ iyi insanlar var.

Ve en önemlisi:

Kendine kötü davranmayı bırakacaksın.
Başkalarının hatalarının faturasını kendine çıkarmayacaksın.
Senin suçun yok.
Sevilmeye, anlaşılmaya layıksın.

Şu anda zor olabilir, evet.
Ama bu sonun değil.
Bu bir başlangıç olabilir.
İstersen her gün küçük bir adım atarsın.
Günümüzde 23-24 yaşında Üniversite'ye başlayıp doktor olan tonla genç arkadaşlarımız var. Belki seni de böyle bir gelecek bekliyordur :)

Sen sadece "ben de yaşamak, mutlu olmak istiyorum" demeye devam et.
Gerisi gelecek. Allah, her şeye kâdirdir. Onun, senin için kurduğu plana güven.

Ve en önemlisi:

Kendine kötü davranmayı bırakacaksın.
Başkalarının hatalarının faturasını kendine çıkarmayacaksın.
Senin suçun yok.
Sevilmeye, anlaşılmaya layıksın.

Şu anda zor olabilir, evet.
Ama bu sonun değil.
Bu bir başlangıç olabilir.
İstersen her gün küçük bir adım atarsın.
Günümüzde 23-24 yaşında Üniversite'ye başlayıp doktor olan tonla genç arkadaşlarımız var. Belki seni de böyle bir gelecek bekliyordur :)

Sen sadece "ben de yaşamak, mutlu olmak istiyorum" demeye devam et.
Gerisi gelecek. Allah, her şeye kâdirdir. Onun, senin için kurduğu plana güven.
Dostum yazın gerçekten bana azda olsa iyi hissettirdi verdiğin örnekler çok doğru ve haklı emeğine sağlık fakat eğitim hayatım kötü geçti başarılı bir öğrenci değildim sınıfa uyum sağlayamıyordum oyun bağımlısıydım sosyallik zaten olmadı olamadı üniversite örneğini vermişsin de herkesin hayal kurma lüksü olmuyor hocam ben matematiği zerrre anlamazdım doktorluktan bahsetmişsin gerçekçi olalım bu psikoloji de ben bunu yapamam benim zaten matematiğim sıfırdı en basit problemleri bile yapamazdım sözelim iyiydi ingilizce din gibi Türkçe gibi onun dışında kötü öğrenciydim kaldı ki düşük bir ihtimal benim iyi bir kariyer yapabilmem kendimde o potansiyeli görmüyorum ailemde inanmıyor üniversite okumak gibi hatta insanlikdisi hedeflerim vardı yakın zamanda en iyi okullarda falan sonra dedim sen kmsin olm millet sene başından beri çalışıyor başarıyor belki yapamıyor nasıl olacak o ehliyet almayı düşünüyorum maalesef şuan çalışmıyorum ve evdeyim spora gidecek param da yok evde ağırlık kaldırıyorum
 
Dostum nasıl olacak işte o çeşitli işlerde çalıştım oradaki insanlarda konuşkan değildi yapı olarak spora gidemiyorum şuan maalesef çalışmıyorum şuan işsizim Senin dediğin sosyallik nasıl olacak kimse konuşkan değil o kadar sokaktan rastgele bir insanla mı tanışayım her yer keko dolu zaten
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:


Sen misin gerçekten dostum benim gibi birisini bulmakta güzel bir duygu ben yalnızlık adı altında prim kasmiyorum o var ya 10 tane arkdas olupta yalnızım diyenler ben öyle değilim
Kanki yalan olmasın okumadım bile ama benimde akıl sağlığım gidiyo bence
 
Kanka iddiasına bile girerim sen yalnız bile değilsindir muhtemelen yalnız hissediyorsun o kadardır yalnızlık güzellemesi yapan insanları sevmiyorum adam yalnız değil yalnızım diyor
Reis takılıyorum be sende takma yalnız olmak çok zor mk çaba göstermen lazım selam verip sohbet aç aşırı basit kızların çoğu kabul ediyor sanaldan da değil çok kasma yani dene
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç  

   

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,151,103
Mesajlar
10,372,851
Üyeler
183,060
Son üye
jamalshengor
Geri
Top