Ama istisnasız olan; bu partinin kitlesinin çoğu Atatürk'ü sevmiyor.
Ben de size diyorum ki, buna niye şaşıyorsunuz? İnsanlar illaki kutuplaşır. Buna alışmanız gerek. Bu konuda üçüncü söyleyişim oldu bunu. Atatürk dirilip günümüze gelse o da AKP seçmenin çoğunluğunu sevmezdi. Dini, siyasi, içtimai neredeyse her konuda dünya görüşleri farklı. Kimse birbirini sevmek zorunda değil ki. Bu niye bir eksiklik olsun? Eleştiri ortamına ve gelişmeye kapı açar bu ortam.
Televizyon kanalından örnek verecek olursam Ak*t TV. Hepiniz bu kanalın zihniyetini biliyorsunuz zaten. Atatürk düşmanı ve Erdoğancı bir kanal; dediğimle uyuşuyor. İnternet ortamından birkaç örnek vereyim. Ahsen TV, Kanal Türkiye, Savunan Adam. Ortak noktaları ne; hepsi de Atatürk düşmanı ve Erdoğancı kanallar. Daha çok örnek verilebilir. Kendiniz de bakabilirsiniz.
Evet, zikrettiğiniz TV kanalları ve sosyal medya hesapları var. Aynı üslupta ve tam zıt ideolojide kanallar da var, benim yukarıda örneğini verdiğim gibi. Var olmaya devam edecekler, yapabileceğiniz bir şey yok. Baskıyla kimseyi, hiçbir kitleyi susturamazsınız.
Erdoğan'ın kurduğu her üç cümleden birinde ''Maşallah, İnşallah, Allah'ın izniyle'' gibi sözcükler geçiyor.
Bunlara takılmak biraz abartı. Ülkenin dinsizleri bile kullanıyor bu kalıpları. Besmele getiren görünce bile benzer şeyler denilmeye başlandı. Olaylara bu kadar ifrat sahasından bakılması ciddi mânâda şaşırtıyor beni. Neden garibinize gidiyor bu olay?
Ama doğru söylüyorsunuz; zıtlaşma illa ki olacak. Ben de bu zıtlaşmanın ülkeye zarar vermemesini temenni ederim elbette.
Yani bunu söylüyorsunuz fakat zıtlaşma olması hâlâ garibinize gidiyor. Niye sevmiyorlar, niye böyle kanallar var diye sorguluyorsunuz. Sırf ortalık karışsın diye açılan proje hesapları mı acaba diyorsunuz, anlamlandıramıyorsunuz. Ben de sizin bu durumunuzu anlamlandıramıyorum. Sizi fazla orta yolcu buldum. İki görüşü de birleştirmeye çalışıyorsunuz fakat temelleri birbirine zıt. Birleşemezler ki. Sırf bu sebepten kafa karışıklığı olmasın diye "Yanlış anlaşılma olmasın; ben de Müslümanım." demek zorunda kalıyorsunuz. Düzeltmeniz gereken bir yanlış anlaşılma yok ki, ikisi bir arada yürümüyor yani. Farklı ideolojiler.
Gerçek hayat bu kadar çiçek böcek değil maalesef. İnsan denen varlık özünde iyi değil ki bu kadar farklı fikirlere açık mutedil bir toplum oluşturalım. Zıtlaşmalar da kavgalar da zararlar da olacak. Siz de bu taraflardan size yakın geleni seçeceksiniz. Bir vakit sonra kim galebe çalarsa onun hükümranlığında yaşayacaksınız. Sol-sağ meselesinde de böyleydi durum. Sözüm ona irtica ve modernlik arasında da böyle. Her iki tarafın da bağnazı var. Bundan yüzyıllar evvelinde Osmanlı yönetim maddelerinde laikliğin eklenmesi teklif dahi edilemezken bugün çıkarılması teklif dahi edilemiyor. Yarının ne getireceği ise muamma.