Kuranı Kerimde İlginç Çelişki. ?

Hocam ben sizin gibi bakamıyorum olaya maalesef.
Koca bir güçten bahsediyoruz şurda yani normal insandan değil.Bir yaratcının kelamı her dilde çeviriliyor ve anlaşılıyor olması lazım.
Aksi takdir de din tüccarları ortaya çıkar.Topraktan insan yaratan Allah bunu mu yapamayacak gözünü seveyim ?
Mezhepleri ben tamamen uydurma olarak görüyorum.Hz muhammed öldükten sonra uydurulmuş şeyler, kuran da En'am Suresi 159 da yasaklamıştır bunu
En’âm 159, bu mezhepleri reddetmek için değil, her mezhebin hak ve tevhide uygun olup olmadığını sorgulamak için bir hatırlatmadır. Önemli olan, her mezhebin temelinin Kur’an ve Sünnet’e uygun olup olmadığını bilmektir.
'''' istersen 2000 yıl önce unutulmus bir x diline cevir yinede anlam aynı kalacaktır.''''
''''Anlam kaybı olması arapçadaki bazı kelimelerinin türkçe karşılığı olmaması''''''

Bu iki cümlede size ait hocam.Baska birsey demeye gerek yok bence saygılar.
Anlamın özü korunur, dil farklılıkları sadece nüansları etkiler
Yukarda kuran meali allahın kelamı değildir dedin dalga mı geciyon ?
Kur’an’ın orijinal Arapçası Allah’ın kelamıdır.Ama meal veya çeviri, sadece insanın anlayabilmesi için yapılan anlam aktarımıdır.Yani meal Allah’ın kelamının açıklaması veya yorumudur kendisi Allah’ın kelamı değil, anlamını aktaran insani bir yorumdur.Bu, mealin değersiz olduğu anlamına gelmez; sadece orijinal metin ile tam olarak aynı olamaz, çünkü çeviri dilin sınırlılıkları ve kelimelerin çok anlamlı olması sebebiyle nüanslar değişebilir.
 
Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği câriyelerini, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca mümin bir kadın kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar, peygamber de onunla evlenmek isterse, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere, onu da sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları câriyeleri hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir.

ÖESXHYÖSERXYHÖMSÖYHSÖMHYSFÖRXMHYÖMSRFXÖMFXÖMUFUHÖJMRFDUHJMRFDXMUHJDÖXMUJDSÖXMFTGRUJÖSDRXTUHÖJTDRXUJÖŞLSDTXUÖŞJDSTXÖŞUJTDÖŞXGUJÖŞDTGXUÖŞJDTGÖŞUJŞÖDKTGXUJŞÖDTXGŞÖUJDŞÖTSGXSUJŞÖDTXGŞÖSUJŞÖTGXUİJŞÖKDSXTUHJSDXRHJİLSKŞRXFHYŞSRXFİŞKHJSYİRXKŞFUHJXFKİUHJSFÖİRKŞUHJKSRKHÖJSRÖİKŞJHSÖRUHÖJŞSÖTİRUHJÖŞTRXUJÖŞİTSXÖİŞUJTDÖŞİUJÖDİTŞCGUÖJŞİTCŞÖİ
 
'''' istersen 2000 yıl önce unutulmus bir x diline cevir yinede anlam aynı kalacaktır.''''
''''Anlam kaybı olması arapçadaki bazı kelimelerinin türkçe karşılığı olmaması''''''

Bu iki cümlede size ait hocam.Baska birsey demeye gerek yok bence saygılar.
ince nüanslar veya kelime oyunlarıyla ilgili kayıpları ifade ederi.
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği câriyelerini, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca mümin bir kadın kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar, peygamber de onunla evlenmek isterse, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere, onu da sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları câriyeleri hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir.

ÖESXHYÖSERXYHÖMSÖYHSÖMHYSFÖRXMHYÖMSRFXÖMFXÖMUFUHÖJMRFDUHJMRFDXMUHJDÖXMUJDSÖXMFTGRUJÖSDRXTUHÖJTDRXUJÖŞLSDTXUÖŞJDSTXÖŞUJTDÖŞXGUJÖŞDTGXUÖŞJDTGÖŞUJŞÖDKTGXUJŞÖDTXGŞÖUJDŞÖTSGXSUJŞÖDTXGŞÖSUJŞÖTGXUİJŞÖKDSXTUHJSDXRHJİLSKŞRXFHYŞSRXFİŞKHJSYİRXKŞFUHJXFKİUHJSFÖİRKŞUHJKSRKHÖJSRÖİKŞJHSÖRUHÖJŞSÖTİRUHJÖŞTRXUJÖŞİTSXÖİŞUJTDÖŞİUJÖDİTŞCGUÖJŞİTCŞÖİ
Yani? bir sorun göremedim.
 
Hocam, şimdi yazdığınız 50 mesajı tek tek alıntılayamam ama genel bir yanıt vermeye çalışacağım. Uzun oldu ama bence okumaya değer (Yazıyı yazarken hâlâ yeni mesajlar geliyor, o yüzden zaten hepsine cevap vermem mümkün değil.)

Öncelikle, “vahiy” dediğimiz şey senin küçük beyninde düşündüğün gibi bir şey değil. Cebrail geldi, Hz. Muhammed’in gözüne göründü, vahyi verdi gitti — öyle değil yani. “Ey Muhammed! Yeni vahyin şudur: ‘Herkesin dereceleri yaptıklarınadır.’ (En‘âm 132)” şeklinde mi oluyor sence? Olmuyor.

Kafandaki vahyin gelme mantığını değiştirmen gerekir. Vahiy dediğimiz şey bilinçsel olarak gelir. Şöyle örnek vereyim: Hani “beyne çip takacağız ve dilleri öğrenmeden konuşacağız” tarzı bilim kurgu fikirleri var ya — hah, aynen öyle. Tabii ki çip takılmadı ama bir nevi bilinçsel, zihinsel bir bağlantı ile geldi. Peygamber Efendimiz de bunu insanların anlayabileceği şekilde aktarmaya çalıştı.

Hani bazen içinde bir duygu oluşur da kelimelerle tarif edemezsin ya — onun binlerce katı gibi düşün. Bizim bildiğimiz bu 4 boyutlu dünyadaki her şey fiziksel ve maddesel şeylerle sınırlı. Peki, sen gidip de yaratıcı katında — kaç boyut yukarıda, zihninin alamayacağı şeyleri — nasıl aktaracaksın? Tabii ki kelimelerle, fiziksel dünyadan sembollerle.

Cehennem sence fiziksel bir yer mi? Ne gezsin orada “zakkum”, “ateş”, “kaynar su”? Bunlar sadece azabın, acının maddesel dünyadaki sembolleri. Eğer orada sadece “Sizin hiçbir güzel yiyeceğiniz yoktur.” deyip geçseydi, etkili olmazdı. Neden? Çünkü günümüzde bile bazı anlatımlarda anlatımın daha güçlü olması için örnekler verilir. Burada da olduğu gibi, daha iyi anlaşılması için semboller kullanılır.

Yani Kur’an’daki her şey birer semboldür; Kur’an, anlatıldığı gibi sadece kelimelerin düz anlamı değildir. Mesela cennet için “şaraptan dereler”, “sınırsız cariyeler” gibi ifadeler geçer. Cennette ne gezsin cariye, ne gezsin şaraptan dere? O dönem insanlarını en çok tatmin eden ve mutlu eden şeyler bunlar olduğu için bu örnekler seçilmiştir.

Ayet diyor ki: “Kur’an apaçık bir kitaptır.” Sen de diyorsun ki: “Allah, bunu apaçık anlattığını söylüyor.”
Orada Cebrail gelip “Kur’an apaçık bir kitaptır.” demiyor ki. Hz. Muhammed, dönemin şartlarına göre o kitabı açıklanabilecek en iyi şekilde açıkladığını kastediyor.

Diyorsun ki: “1400 yıl önce yollandı bu kitap, şimdi yine yollansın o zaman.” Bazı insanlar 1400 yıl öncesini anlayamayabilir. Dediğim gibi, Allah gidip de “Arap Yarımadası’ndaki Muhammed’i seçeyim.” demedi; Hz. Muhammed bu seviyeye layık hale geldi ve birdaha onun ibisi gelmedi ve gelmeyecek.

Bazı kişiler yanlış anlayıp “Ne demek, sen Kur’an’ı Muhammed mi yazdı diyorsun?” diyecekler ama evet, mesele şu: Allah kelime kelime dikte etmedi. Onu şöyle açıklayayım: Bazen bir arkadaşını sadece bir bakışmayla anlarsın ya, o sana hiçbir şey söylemez ama sen ne demek istediğini sezersin. O duyguyu anlatmak istesen 50 farklı şekilde anlatırsın. Vahiy de buna benzer bir şeydir. Allah gönderir, peygamber onu insan diline, yazıya çevirir.

Allah’ın kelamı neden her dile kusursuz çevrilmiyor? Sonuçta “mutlak güç sahibi Allah’ın kelamı” diyorsunuz. Ama bunlar Allah’ın doğrudan kelamı değil; Allah kelimelerle konuşmaz. Bu kitap, bizim gibi aciz insanların az da olsa fikir yürütebilmesi için gönderilmiştir.
Belki de bu kitap bu yıllarda gelseydi, bilinçaltı, nörobilim ya da gelişmiş psikoloji sayesinde gelen vahiyler daha derin ve anlaşılır bir şekilde yazı diline dökülebilirdi. Ama 1400 yıl önce geldi maalesef, ve o dönemin bilimi bu kadarını açıklamaya yetti.

Şimdi diyeceksiniz ki, “E o zaman Allah yine bir peygamber seçsin ve onunla kitap göndersin.”
Allah bunu yapamaz, çünkü birini seçerse onun iradesine ve kaderine müdahale etmiş olur. Bu yüzden yapmaz. İnsanlardan birinin o bilinç seviyesine kendi çabasıyla ulaşması gerekir; ama maalesef bu da imkânsızdır. Günümüz teknolojileri insan zihnini o kadar öldürüyor ki bir insan o zihin-bilinç seviyesine ulaşamaz.

Şimdi, “Kendi kendine sorup cevaplamışsın.” diyebilirsin. Evet, belki burada net bir cevap yok gibi duruyor ama aslında anlatmak istediğim şey şu:
Neden vahiyler bu kadar karmaşık ve kapalı?
Yani neden hadislere ihtiyaç duyuyoruz? Neden Allah araya 1-2 kelime daha koyup daha açık bir şekilde anlatmamış? — işte bunlara cevap vermeye çalıştım.

Benim en büyük problemim kendimi tam olarak ifade edememem. Muhtemelen arkadaş bunu okuyunca yine hiçbir şey anlamayacak ve at gözlüğüyle devam edecek.
Dediğim gibi, bazı şeyleri kelimelerle açıklayamazsınız. Ben bile burada demek istediklerimi kelimelerle tam olarak ifade edemedim.
Koskoca başka boyutların, mutlak yaratıcının nasıl kelimelerle anlatılmasını bekliyorsunuz — anlamıyorum.
 
Evet hocam koca bir güç ama çevirmeler yine insanın iradesi kalıyor. Onun ekstrasınsa okuyanın iradesine. Mezhepleri desteklediğimden değilde örnek olsun diye verdim. Keza sadece birisinin attığında bile birçok farklı yorumu var. Bence burda elimizden geldiği kadar en düzgün meali bulmak ya da ana dilini öğrenip okumak lazım. Orda olurda kendimiz yanlış yorumlarsak ya da kafamıza takılırsa daha iyi bilenlere sormalıyız ama onlarda kendi yorumunu katabilir anlatırken. O yüzden birkaç kişiye sorup kendi süzgecimizden geçirip karar vermemiz gerekiyor bence. Mesela ben sana iphone nasıl desem güzel ama pahalı dersen bile kendi yorumunu katıyorsun. Pahalı kime göre? Zengine göre değil. Ya da yazılımı güzel diyorsun. Ben atıyorum sevmiyorum yazılımını. Bu yüzden burda bu kargaşaya düşüyoruz. En iyisi kendimiz okumamız. Şimdi herkesin anlicağı şekilde yapsaydı derseniz de o zaman irade olmazdı.
Çevirmesi insana kalırsa diğer insalara hesap soramaz o zaman .Misal bir insan düşünelim kuranı kendi başına bir meal aracı ile okuyor sonrasında ateist oluyor yada deist oluyor.Bu adamın deist yada ateist olma sebebi kendisi değil ki.Tanrı kelamını bütün dünyaya yayamamış demektir.Okuduğu meal kötü niyetle yazılmıştır yada hatalı çevirilmiştir.Allahın dinini anlamak için de bir hacı hocaya danışmakta bana saçma geliyor bu kitap sonuç olarak bütün insanlığa ulaşsın diye gönderilmiş.Kur'an da zaten apaçık bir kitap olduğun dan bahseder.

İnsanın ne kadar fitne fesat olduğunu kendisi de söylüyor zaten kuran da.

Bazıları diyor " meal ile Kur'anı anlayamayız "
Bence bal gibi anlarız anlamı felan da değişmez nede olsa yaratcının kitabı.
Tanrının kitabı her dilde kolay çeviriyorlar olması lazım ki ,bütün insanlık kolaylıkla anlasın. ben bu kafadayım.

Anlamı değişiyorsa o tanrının kitabı olamaz zaten.
 
Çevirmesi insana kalırsa diğer insalara hesap soramaz o zaman .Misal bir insan düşünelim kuranı kendi başına bir meal aracı ile okuyor sonrasında ateist oluyor yada deist oluyor.Bu adamın deist yada ateist olma sebebi kendisi değil ki.Tanrı kelamını bütün dünyaya yayamamış demektir.Okuduğu meal kötü niyetle yazılmıştır yada hatalı çevirilmiştir.Allahın dinini anlamak için de bir hacı hocaya danışmakta bana saçma geliyor bu kitap sonuç olarak bütün insanlığa ulaşsın diye gönderilmiş.Kur'an da zaten apaçık bir kitap olduğun dan bahseder.

İnsanın ne kadar fitne fesat olduğunu kendisi de söylüyor zaten kuran da.
Yukarda da yazdılar hocam zaten. Sen şuan okuduğunda kuranı hiç anlamıyor musun? Hiç anlamıyorsan bir engelin vs. Varsa şirkete koşsan sorumlu olmicaksın zaten. Dünyadan bir haber yaşayan kabileler var. Onlar cehheneme gidicek gibi düşünüyorsunuz ama öyle değil. Herkesin sınavı farklı ve ona göre. O da namazdan sorumlu tutulmicak belki ama iyi hoşgörülü olmasından ya da millete kötü davranmasına kavgadan tutulacak. Şimdi hani evrenseldi diceksin. Evrensel zaten. Bu bizim evrenseli nasıl anladığımız bağlı. Konum mu zaman mı sorumluluk mu? Vs. Kötü bir meal okuyunca dinden çıktım demişsin. Elinde imkan var İnternet var. Aç düzgün bir yerin çevirisini oku mesela. Adı duyulmamış değilde biraz daha onaylı gibisinden.
 
Evet hocam koca bir güç ama çevirmeler yine insanın iradesi kalıyor. Onun ekstrasınsa okuyanın iradesine. Mezhepleri desteklediğimden değilde örnek olsun diye verdim. Keza sadece birisinin attığında bile birçok farklı yorumu var. Bence burda elimizden geldiği kadar en düzgün meali bulmak ya da ana dilini öğrenip okumak lazım. Orda olurda kendimiz yanlış yorumlarsak ya da kafamıza takılırsa daha iyi bilenlere sormalıyız ama onlarda kendi yorumunu katabilir anlatırken. O yüzden birkaç kişiye sorup kendi süzgecimizden geçirip karar vermemiz gerekiyor bence. Mesela ben sana iphone nasıl desem güzel ama pahalı dersen bile kendi yorumunu katıyorsun. Pahalı kime göre? Zengine göre değil. Ya da yazılımı güzel diyorsun. Ben atıyorum sevmiyorum yazılımını. Bu yüzden burda bu kargaşaya düşüyoruz. En iyisi kendimiz okumamız. Şimdi herkesin anlicağı şekilde yapsaydı derseniz de o zaman irade olmazdı.
Okuyanın iradeside bi nevi zaten yokki hocam.Yani biri sizi iphonu sevmediniz yada pahalı buldunuz diye ebedi cehenneme atmıyor ki.Ama bu dine inanmassan cehennemde yanıyorsun simdi buna özgürce baskı altında kalmadan irade hakkı var diyebilir miyiz sence.Sizinde dediğiniz gibi tüm bu yapbozun parçalarını kendi süzgecimizden geçirdikten sonra kişi inanmamayı seçtikten sonra bir ceza almazsa sizin irade yorumunuz haklı olurdu.Misal bir bankada hırsız elinde silahla görevliden para isterse elbetteki görevli adam parayı verecektir hırsıza korkudan buna irade denilemez
 
Bazıları diyor " meal ile Kur'anı anlayamayız "
Bence bal gibi anlarız anlamı felan da değişmez nede olsa yaratcının kitabı.
Tanrının kitabı her dilde kolay çeviriyorlar olması lazım ki ,bütün insanlık kolaylıkla anlasın. ben bu kafadayım.

Anlamı değişiyorsa o tanrının kitabı olamaz zaten.
Hocam anlıyoruz zaten. Sadece farklı yorumluyoruz. Mesela kuranda dünyada demirin oluşamicağını meteorlarla indiğini söylüyor. Kanıtlanmışta. O dönemde bunu bilmek imkansız değil mi? Ya da hamilelikte fetüsler ilgi şeyleri vs. O dönemki adam ne anlasın meteordan fetüsten. Belki şuan bize saçma gelen şey gelecekte mantıklı olcak. Dediğim gibi biz düşünürken insan olduğumuzçin günümüzün şartlarına göre yorumluyoruz. Yoksa kuranın anlaşılmasını engelleyen bir şey yok. Sadece ufak detaylar giriyor. Mesela mezhep dedik ya. Namaz oruç bunlar değişmiyor. Daha basit şeyler değişiyor sadece. Mesela mezhep dedik biri çizme biri çizik kadar kanda abdest ya da başka bir şey bozuluyor diyorlar ya. Senin inandığın çizmeyse ve bir yerin çok ufak kanamışsa ama namazını kılmışsan onun soru teşkil etmiceğini sevabını alacağını düşünüyorum. Sonuçta aynı kapıya çıkıyor. Bu ufak anlam dil karışıklığı yüzünden farklı anladın ya mesela bunu görmezden gelir ya da bağışlar. Vs.
 
Anlamın özü korunur, dil farklılıkları sadece nüansları etkiler
Kuran 6232 ayet.Her 50 ayette bir, bir kelimenin nüansı değişşe işin içinden çıkılmaz bir hal alır herkesin aklında milyonlarca soru oluşur.Çoğu sayfa birbiriyle çelişir şuan olduğu gibi.Bu kadar büyük bir riskin imtihanın içindeysek ve işin sonunda cehhennem azabı varsa 1 Harfin bile değişmemesi lazım yani zor bir şey değil ki bu koskoca tanrıdan bahsediyoruz insanlar bir nüanstan bile etkilenip ya bu mantıksız ben inanmıyorum diyerek cehennemede gidebilirler
 
Okuyanın iradeside bi nevi zaten yokki hocam.Yani biri sizi iphonu sevmediniz yada pahalı buldunuz diye ebedi cehenneme atmıyor ki.Ama bu dine inanmassan cehennemde yanıyorsun simdi buna özgürce baskı altında kalmadan irade hakkı var diyebilir miyiz sence.Sizinde dediğiniz gibi tüm bu yapbozun parçalarını kendi süzgecimizden geçirdikten sonra kişi inanmamayı seçtikten sonra bir ceza almazsa sizin irade yorumunuz haklı olurdu.Misal bir bankada hırsız elinde silahla görevliden para isterse elbetteki görevli adam parayı verecektir hırsıza korkudan buna irade denilemez
Dinde zorlama yoktur. Sen inanmadığın bir dinin cehennemine inanıyorsan bunları yazman çokmu mantıklı? Ben bir müslüman olarak eğerki gün gelir hristayınlık hak gelirse zaten baştan onların cennettini reddetmişim neden zorlayayımki.
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Kuran 6232 ayet.Her 50 ayette bir, bir kelimenin nüansı değişşe işin içinden çıkılmaz bir hal alır herkesin aklında milyonlarca soru oluşur.Çoğu sayfa birbiriyle çelişir şuan olduğu gibi.Bu kadar büyük bir riskin imtihanın içindeysek ve işin sonunda cehhennem azabı varsa 1 Harfin bile değişmemesi lazım yani zor bir şey değil ki bu koskoca tanrıdan bahsediyoruz insanlar bir nüanstan bile etkilenip ya bu mantıksız ben inanmıyorum diyerek cehennemede gidebilirler
nüansın değişimi anlamın özünü etkileyemezki, çoğu kelime olduğu gibi çevrilmiştir ancak ben diyorumki bunları arap olmadığımızdan dolayı daha iyi anlayabilmek maksadıyla tefsire bakabiliriz. tefsire baksakta bakmasakta zaten anlam aynı çıkıcak değişen bir şey yok
 
Kuran 6232 ayet.Her 50 ayette bir, bir kelimenin nüansı değişşe işin içinden çıkılmaz bir hal alır herkesin aklında milyonlarca soru oluşur.Çoğu sayfa birbiriyle çelişir şuan olduğu gibi.Bu kadar büyük bir riskin imtihanın içindeysek ve işin sonunda cehhennem azabı varsa 1 Harfin bile değişmemesi lazım yani zor bir şey değil ki bu koskoca tanrıdan bahsediyoruz insanlar bir nüanstan bile etkilenip ya bu mantıksız ben inanmıyorum diyerek cehennemede gidebilirler
Kendi ile çelişmiyor işte bize öyle geliyor çünkü öyle yorumluyoruz. Yukarıdaki arkadaşında dediği gibi onlar sembolik olarak. Ve cehennemin 7 katı var. Orası bizim bildiğimiz şeylerden çok daha farklı. Mesela sonsuz acı diyoruz ama nasıl bir acı? Yanma acısı farklı fiziksel bıçaklanma farklı. Ya da sonsuz soğuk olan yerler var. Nasıl bir soğuk? Her katında farklı bir şey var. Birçoğu bizim aklımızı yeteceğinden çok daha farklı ve karmaşık. Ve dediğim gibi sen Müslümansan o anlam değişiklikleri seni etkilemez çünkü temel şartları değişmiyor. Öyle bir anlam karışıklığı yüzünden kendince doğru olana inandığın için sana ceza verecek değil. O merhametli ve bağışlayıcıdır. Diyor. O tarz görece ufak şeyler senin cehheneme gitmene sebep olmaz.
 
'Onlar (cehennemlikler ) için kuru dikenden başka bir yiyecek yoktur. (Gaşiye suresi 6)

'Kanlı irinden başka bir yiyecekleri de yoktur.” (Hakka suresi 36)

'Doğrusu zakkum ağacı cehennemliklerin yemeğidir. (Duhan suresi 43)




Arkadaşlar hani sadece kuru dikenden başka yiyecek yoktu. ? Başka yiceklerde varmış.Bu çelişki hatası değil midir sizce de yoksa baska bir olay mı var ?
Ya Allah aşkıma bi git ya nasıl sözler köşkü boş boş konuşup evrimi çürüttüğünü düşünüyorsa senin ondan farkın yok. Ne müslümanı ne ateisti akıllı bu ülkede sonumuz hayrolsun
 
Okuyanın iradeside bi nevi zaten yokki hocam.Yani biri sizi iphonu sevmediniz yada pahalı buldunuz diye ebedi cehenneme atmıyor ki.Ama bu dine inanmassan cehennemde yanıyorsun simdi buna özgürce baskı altında kalmadan irade hakkı var diyebilir miyiz sence.Sizinde dediğiniz gibi tüm bu yapbozun parçalarını kendi süzgecimizden geçirdikten sonra kişi inanmamayı seçtikten sonra bir ceza almazsa sizin irade yorumunuz haklı olurdu.Misal bir bankada hırsız elinde silahla görevliden para isterse elbetteki görevli adam parayı verecektir hırsıza korkudan buna irade denilemez
Bankada silahla soygun baskı altında ve anlık bir karar. Senin din için koca bir ömrün var. Mesela bir uçurum ve zirve var dağa tırmancaksın. Rehber sana uçuruma gidersen düşersin dediği zaman bu bir baskı mıdır uyarı mı? Senin akıl sağlığın yerinde ve İnternet erişimin vs. Gibi şeylerin var. Yani bir sorumluluğun var. Bunu ödev gibi düşün. Ödevini yapmayınca nasıl yks kötü geliyor ya da hocaların kızıyorsa bunada yakın bir gözle bakabilirsin. Aynısı değil tabikide örnek olsun diye. Sonsuz cehhennem ise müebbet hapis ya da insan ömründen fazla hapis alanlar gibi düşün. O da görece sonsuza dek hapiste kalıcak.

Dini okuyup beğenmiyip inanmama gibi bir şey olacağını sanmıyorum. Tabbi doğru kaynaklar ve doğru bir bakış açısı ile. Mesela sen hiç iyi şeylerini söylemiyorsun. Açığını arıyorsun hep. Bunun için değil gerçekten anlayarak ve merak ederek okuduğunda anlarsın zaten. Ve sana bir sorumluluk yüklenmiş olur. Sen bu sorumlulukları yerine getirme hükmüne girmiş olursun. O yüzden okuyup beğenmedim diyip sonsuz cehhenneme gitti gibi bir olay yok. Ha okudu inanmadı o zaman nolur pek bir şey diyemem. O taraf Allah ın bileceği iş.
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç  

   

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,164,602
Mesajlar
10,497,696
Üyeler
184,949
Son üye
recep Talha
Geri
Top