Pek fazla mesaj yazmayacağım, biraz sen üstüne düşün.
"Köpek gibi seviyorum" ifadesi: Köpek tabiri caizse kuru ekmeğe razı olan kedi gibi kendi özerkliğini pek umursamayan sonsuz bağlılık simgesi olabilir. Yani bilinçdışı anlamda kendini ona "tam bir adanmışlık" göstermiş, hissetmiş olabilirsin.
Fakat aynı zamanda nefret etmen bu adanmışlığın karşılıksız bulmasının bir tezahürü. "Bak, ben seni koşulsuz bir şekilde tam bir şekilde seviyorum hatta köpek gibi sana adıyorum, neden buna rağmen terk ediyorsun"un bir göstergesi olabilir.
Kızın yokluğunun yarattığı boşluk ve eksiklik duygusunu hissettiğin için negatif duygular yaşıyorsun. Ama bu duyguların normal olduğunu, her insanın eksik olduğu bilincine sahip olmalısın. Lacan'a göre sevgi narsisistik bir temele dayanır. Yani aslında sevdiğimiz kişiler bizim olmak istediğimiz kişinin bir yansımasıdır. O kişi olmayınca, ayrılık olunca; yansımadaki sahip olmak istenilen özellikler (anlaşılmak, sevilmek, bağlanmak, onay, şefkat, güç, prestij, primitif üstünlük vs.) de kaybedilmiş oluyor ve benlikte bir tamsızlık hissiyatı oluşturuyor. İşte yapman gereken bu tamsızlıkla yüzleşmen.
İlişkiyi düşün, nasıl bir ilişkiydi? Patolojik (hastalıklı, sağlıksız) miydi? Onun varlığı ne ifade ediyordu, senin kendi taleplerini karşıladığın bir araç mı yoksa gerçekten sevgi miydi (not: gerçekten sevgi olması pek mümkün değil senin ifadelerine bakılırsa); yokluğu ne ifade ediyor?
Hikayeni yeniden yaz.