Müslümanlar kime oy vermeli?

Şu dini siyasete alet edip de, oyunu dine göre belirleyip takım tutar gibi iğrenç partilerin peşinden gidenlerde beyni olmadığını düşünüyorum.
 
Şu dini siyasete alet edip de, oyunu dine göre belirleyip takım tutar gibi iğrenç partilerin peşinden gidenlerde beyni olmadığını düşünüyorum.
Hristiyan adamın saadete vs vermemesi gibi bizim de gerekçelerimiz olması gerekmiyor mu acaba
 
Bu kadar fikir ayrılığı ve cemaatleşme dinin en büyük hastalığı, kesinlikle... Onlar Allah’ın kitabında olanı eğip büktüğü kendilerine göre tevil ettikleri için ya da dünya menfaatlerine göre anlamak istedikleri için bu durumdalar ancak bu durumları tamamen kendi menfaatlerine göre yorumladıkları için bu şekilde. Ülkede kabircilik şeyhçilik evliyacılık gibi şirke kapı aralayıp Tevhid i yok eden bir zihniyet hakim.

Herhangi bir ayetin üzerine düşünmek anlam karmaşasından ziyade daha da anlaşılır olması içindir diye düşünüyorum. Birkaç ayet örneklemesi yaparsak daha net olabiliriz konuda.

Şu da ayrı bir gerçek: Kuranı ne kadar hayatımızın merkezine alıyoruz ki anlayabilelim? Sonuçta hikaye kitabı ya da roman okumuyoruz. O Kuran almak isteyenler için bir öğüt, anlamak isteyenler için bir rehber, aydınlatmak isteyenler için nefer olduğunu söylüyorlar Allah. Kitaba iman edenler o kitabı hakkı ile okuyanlardır diyor yine Allah. Bir kitabı hakkı ile okumak onu anlamaya çalışmak, sonrasında amel etmektir. Velhasıl derinlemesine vakit ayırmak hayatın merkezine almak Kuranı daha anlaşılır kılacaktır.
Kuran hayatın merkezine alınacak bir kitap değil.Öyle olsaydı bütün dünya buna dikkat ederdi.Türlü türlü ideolojiler doğmaz,çeşit çeşit yönetim biçimleri çıkmazdı.

Toplumsal olarak ;

Ayrıca Günümüzün Ahlak kurallarına tamamen ters.

Cennetinde "tomurcuk göğüslü kızlar" vaadinde bulunması bana göre sapkınlık içeren vaad.
O zamanı düşündüğümüzde erkeklerin en düşkün olduğu konu açık ara cinsellikti doğal olarak.
Ama bu onu sapkın bir vaad olmasından çıkarmıyor tabi ki.İnsanları nasıl dine çekebilirsin mesela ? Onlar zevklerine göre vaad verirsen tabi ki.

Bu dünyada zina sayılan şeylerin cennette helal olması bana garip geliyor. Bu arada öyle dediğime bakma, çok eşlilik İslam’da var (en fazla 4), bana kalırsa bu da etik bir davranış değil. Çünkü Hz. Âişe’nin hadislerine baktığımızda, eşler arasında kıskançlık olaylarının yaşandığını görebiliyoruz. Bunu sen de araştırıp bulabilirsin.

Bu düşünce bana kalırsa kadını bir eşya görmeye girer tıpkı marketlerdeki ürün stoklama gibi
 
Müslümanın tağut sistemde oy vermesi şirktir. Her müslüman şeriatçıdır şeriatçı olmayan müslüman diye bir şey yoktur. Seçim zamanı hatalı oy atarsın yeter bu kadar takma.
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Kuran hayatın merkezine alınacak bir kitap değil.Öyle olsaydı bütün dünya buna dikkat ederdi.Türlü türlü ideolojiler doğmaz,çeşit çeşit yönetim biçimleri çıkmazdı.

Toplumsal olarak ;

Ayrıca Günümüzün Ahlak kurallarına tamamen ters.

Cennetinde "tomurcuk göğüslü kızlar" vaadinde bulunması bana göre sapkınlık içeren vaad.
O zamanı düşündüğümüzde erkeklerin en düşkün olduğu konu açık ara cinsellikti doğal olarak.
Ama bu onu sapkın bir vaad olmasından çıkarmıyor tabi ki.İnsanları nasıl dine çekebilirsin mesela ? Onlar zevklerine göre vaad verirsen tabi ki.

Bu dünyada zina sayılan şeylerin cennette helal olması bana garip geliyor. Bu arada öyle dediğime bakma, çok eşlilik İslam’da var (en fazla 4), bana kalırsa bu da etik bir davranış değil. Çünkü Hz. Âişe’nin hadislerine baktığımızda, eşler arasında kıskançlık olaylarının yaşandığını görebiliyoruz. Bunu sen de araştırıp bulabilirsin.

Bu düşünce bana kalırsa kadını bir eşya görmeye girer tıpkı marketlerdeki ürün stoklama gibi
“Sapkınlık” demek, Kur’an’ın getirdiği mesajı yanlış okumak olur. Çünkü bu anlatımlar, insanların dünyadaki arzularını merkeze almak için değil, ahiretin cazibesini kavratmak için kullanılmıştır. Huri gibi bu tür tasvirler, insanın hayal gücüne hitap eder ve cennet nimetlerinin büyüklüğünü anlatır.

Cahiliye döneminde Araplar sınırsız sayıda eşle evlenebiliyordu. İslam, bu sayıyı 4 ile sınırladı ve adalet şartı getirdi. Savaş dönemlerinde erkeklerin sayısının azalması, dul ve yetim kadınların toplumda korunmasız kalması da çok eşliliğin gerekçelerinden biri olarak görülmüştür. Yani sadece savaşta değil, ama savaş sonrası bu durum özellikle belirgin olmuştur. Böylece çok eşlilik, toplumda kadınların ve yetimlerin korunması amacıyla bir çözüm olarak da işlev gördü.

Ayet sadece savaş bağlamında değil, genel olarak düzenleme getiriyor. Yani çok eşlilik sadece savaş zamanlarına mahsus değildir. Ancak İslam hukukunda şartlı bir ruhsattır, teşvik edilen bir durum değildir. Peygamber Efendimiz (sav) hayatında çok eşlilik yapmıştır, fakat bu evliliklerin çoğu siyasi, sosyal veya merhamet kaynaklı (dul, yetim sahibi, yaşlı kadınlarla evlilik gibi) idi. (Bakmak isteyene ayet: Nisa/3)
 
Son düzenleme:
bunun dinle alakası yok kardesim müslümansın veya değilsin kafana yatan partiye oy ver
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç  

   

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,158,816
Mesajlar
10,443,923
Üyeler
184,056
Son üye
FreegMaan
Geri
Top