Gri Caner
80+ Titanium
- Katılım
- 24 Ekim 2020
- Mesajlar
- 30,800
- En İyi Cevap
- 7
DİKKAT! Konuda şeriat gelsin, şeriat daha iyidir gibi şeyler söylenmiyor. Konu bir Müslümanın nasıl düşünmesi gerektiği üstünedir.
Öncelikle bu konuyu okurken fikirlerinizi (doğru veya yanlış) bırakıp mantığı çağırın. Mantık fikirleriniz ile uyuşuyorsa sorun yok.
Dün açtığım konuda Müslümanlar bile şeriata laikliği seçti. Açıkçası beklediğim bir durumdu. Aralarında tolere edilebilir cevaplar da vardı ama genel anlamda laiklik seçildi ve hatta güncellenmesi gerektiğine dair sıkıntılı bir cevap geldi. Tabi güncellemeden kastı tam bilmeden kesin konuşamam o yüzden ana konuya geliyorum.
Şimdi şeriat nedir nerden gelir onu anlamanız gerekmektedir. Bu arada bu konuda sadece Müslümanlara sesleniyorum.
Şeriat = Kur'an
Şeriat ilahi kitap olan Kur'an'ı esas alan bir hukuk biçimidir. Peki şeriat kurallarını kim belirler? Hemen yazıyorum efendim.
İslam dini basit bir din değildir. İslam dini sadece bir din değildir. İslam dini bir gerçektir ve o dinde ne varsa ahiret hesap günü mahşer hepsi gerçekleşecektir. Burada sorun yok. İslam dini kişinin iyi kötü olmasına bakmaz sadece, nasıl yemesi, nasıl giyinmesi, nasıl harcaması, nasıl ahlaklı olması, nasıl eğlenmesi, nasıl konuşması, nasıl uyuması gerektiğine kadar kişinin her anını belirleyen bir yön veren bir düzene, bir kurala bağlayan dindir. Yani hayatınızın İslam olması gerekir. Velhasıl kelam bir Müslümanın hayatı, bir günü tümden hepten İslam'a uygun olması gerektiğinden, sonuç olarak o Müslümanın hayatı şeriat kurallarına göre olmalıdır. Eğer İslam'ı bireysel olarak doğru uyguluyorsan şeriatı da uyguluyorsun otomatikmen çünkü bunlar aynı şey. Şeriat İslam'dan veya Kur'an'dan farklı bir şey değil. Şeriat eşittir Kur'an!
Bir ülkede, çoğunluğu Müslüman bir ülkede, çoğunluk olan Müslüman kesmin çoğu bireyi İslam'ı hakikaten, Kur'an'a göre yaşıyor ve Allah korkusunu tam kafasına koymuşsa o ülkede şeriat sistemi çok kolay şekilde uygulanmalı. Yani bir kişi önce kendisi şeriatı uygulamalı daha sonra bu kişilerin sayısı çoğalmalı, daha sonra bu kişilerin mantık çerçevesinde şeriatı uygun görmesi gerekir. Başka bir fikri benimseyemez.
Şimdi mantığı çağırıyorum:
Senin bir yaratıcın var. O Allah. O Allah diyor ki Dünya'da yaptığın işlere göre seni cennet veya cehenneme koyacağım. O Allah aynı zamanda Dünya'da bir hukuk biçimi getirmiştir. Kur'an'da da buna detay vermiştir. Ama sen kendi tanrına ya tanrı, tanrı, Allah, yaratıcın, O'nun kurallarına uymayıp beşeri bir sistemi uygulamak istiyorsun. Mantık ve Müslümanlığın bunun neresinde ey Müslüman?
Türkiye'nin %70-i falan deist Müslüman diyorlardı. Allah af etsin, gerçekten bunu kastetmiyorum, ama sanki öyle! İnsanlar neden dinini tam bilmiyor. Dininin ne emrettiğini tam araştırmıyor? Anadan babadan gör işine geleni kap hesabı mı bu? Şu ana kadar atılan adımlar İslam'ı bitirmeye yönelik adımlardı. Ve çok da başarılı oldu. Allah sonumuzu hayır etsin!
Ha bi de güncelleme falan diyorsunuz, İslam'da her şey bellidir. Neyin güncellemesinden bahsediyorsunuz? İslam tarz değil farzdır!
Bazı itirazlara gelip konuyu kapatmak istiyorum:
1-Ülkede sadece Müslümanlar mı var?
Cevap: Ülkede sadece Müslümanlar yoktur fakat azınlığın çoğunluğa haklarını gasp etmediği sürece uyma zorunluluğu vardır. Akıl ve mantık sahibi bir insan bunu bilir. Hakları gasp etmediği sürece dedik ve buna iki örnek verebiliriz: 1. Medine'ye hicrette Müslüman ve Yahudilerin birlikte yaşamaları. Daha güzel bir örnek 2. Osmanlı'da her ırk ve dinden insan vardı. Ve Osmanlı Ermenilere bile çokça hak tanımıştır. Şimdi şeriatın diğer din ve inançlardan olan insanlara ikinci insan muamelesi yaptığı düşüncesine sahipseniz ya cahilsiniz ya da art niyetli şekilde hala bunu bile bile şeriatı farklı anlatmanızdır.
2-Şeriat gelirse yönetim işine geldiği şekilde kullanamaz mı?
Cevap: Şu anki olandan farklı bir durum mu olacak? Ha şeriatta şöyle bir şey var. Şeriatta tek adamlık ve başkanlık sistemi yoktur. Şeriatla yönetilen bir ülkede o ülkeyi bilirsiniz, hakim koskoca padişahın elinin kesilmesini hükmetti. Bu bile şeriatın adaletine örnektir. Şeriatta bir komisyon vardır. Yöneticisi (baş) tek başına karar veremez. O komisyondan geçmesi lazım. Hz.Ömer adaletin idolü olan Hz.Ömer'in bir meclisi vardı. O meclise danışırdı. Evet bir baş yönetici var o baş yönetici ne derse o olur ama o yönetici kötüyü, haramı, yanlışı emretmediği sürece.
2.2: Ya komisyon da o tek adamın adamları olursa, haksızlık olmaz mı?
Cevap: Şu ankinden farkı var mı? Ben sadece soruyorum. Burada bu meclisi komisyonu artık neyse yine halk seçer. Oylama yapılır. Dört halife oylama ile başa geldi.
3-Şeriat kuralları ağır değil mi?
Cevap: Evet, ağır ama caydırıcı. Baya caydırıcı. Gerçekten uygulanmadığı halde bile şeriatın ismi geçtiği bir ülkedeki taciz oranlarına bakın. Türkiye'den kat ve kat az. Ama burada yine mantık giriyor. Cezanın hafif olmasını neden istersiniz ki? Siz bir tacizin çok kolay bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Arkadaşım ceza ağır ki işlenmesin. Cezanın hafif olması demek işlesin ya bir şey olmaz kulağını çekeriz olur biter demek gibi bir şey. Hırsız diyelim. El kesileceğini biliyor. Sizce elini kaybetme pahasına kaç kişi hırsızlık yapar. Az mantıklı olun. Ya da bir kişi hadım edileceği veya idam edileceğini bildiği halde bir kadına el uzatır mı ya da bir çocuğa? Hı? Hayır anlamadım ki ağır olması sizi niye bu kadar rahatsız etti, ileride suç mu işleyeceksiniz?
4-Şeriat demek AKP demek değildir! Şeriat AKP'nin veya Erdoğan'ın istediği veya isteyebileceği bir şey de değildir. Şeriat ile AKP'nin alakası olmaması bile birlikte şeriat AKP'nin işini bozar. Yani 50 yılda geçse Erdoğan şeriat getirmez. Elinde o güç olsa bile getirmez.
5-Şeriat isteyenler yallah Arabistana diyenlere:
Sana ağır bir küfür ettiğimi hayal et!
Öncelikle bu konuyu okurken fikirlerinizi (doğru veya yanlış) bırakıp mantığı çağırın. Mantık fikirleriniz ile uyuşuyorsa sorun yok.
Dün açtığım konuda Müslümanlar bile şeriata laikliği seçti. Açıkçası beklediğim bir durumdu. Aralarında tolere edilebilir cevaplar da vardı ama genel anlamda laiklik seçildi ve hatta güncellenmesi gerektiğine dair sıkıntılı bir cevap geldi. Tabi güncellemeden kastı tam bilmeden kesin konuşamam o yüzden ana konuya geliyorum.
Şimdi şeriat nedir nerden gelir onu anlamanız gerekmektedir. Bu arada bu konuda sadece Müslümanlara sesleniyorum.
Şeriat = Kur'an
Şeriat ilahi kitap olan Kur'an'ı esas alan bir hukuk biçimidir. Peki şeriat kurallarını kim belirler? Hemen yazıyorum efendim.
- Allah
- Evrenin yaratıcısı Allah
- Senin yaratıcın Allah
- Ahirette hesap soracak olan Allah
- Senin okuduğun ve hayatına örnek alman gereken kutsal kitabın yazarı olan Allah
- İnandığın İslam dininin tanrısı Allah
İslam dini basit bir din değildir. İslam dini sadece bir din değildir. İslam dini bir gerçektir ve o dinde ne varsa ahiret hesap günü mahşer hepsi gerçekleşecektir. Burada sorun yok. İslam dini kişinin iyi kötü olmasına bakmaz sadece, nasıl yemesi, nasıl giyinmesi, nasıl harcaması, nasıl ahlaklı olması, nasıl eğlenmesi, nasıl konuşması, nasıl uyuması gerektiğine kadar kişinin her anını belirleyen bir yön veren bir düzene, bir kurala bağlayan dindir. Yani hayatınızın İslam olması gerekir. Velhasıl kelam bir Müslümanın hayatı, bir günü tümden hepten İslam'a uygun olması gerektiğinden, sonuç olarak o Müslümanın hayatı şeriat kurallarına göre olmalıdır. Eğer İslam'ı bireysel olarak doğru uyguluyorsan şeriatı da uyguluyorsun otomatikmen çünkü bunlar aynı şey. Şeriat İslam'dan veya Kur'an'dan farklı bir şey değil. Şeriat eşittir Kur'an!
Bir ülkede, çoğunluğu Müslüman bir ülkede, çoğunluk olan Müslüman kesmin çoğu bireyi İslam'ı hakikaten, Kur'an'a göre yaşıyor ve Allah korkusunu tam kafasına koymuşsa o ülkede şeriat sistemi çok kolay şekilde uygulanmalı. Yani bir kişi önce kendisi şeriatı uygulamalı daha sonra bu kişilerin sayısı çoğalmalı, daha sonra bu kişilerin mantık çerçevesinde şeriatı uygun görmesi gerekir. Başka bir fikri benimseyemez.
"""
Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun” denildiğinde, “Hayır, atalarımızdan gördüğümüze uyarız” dediler. Ya atalarının aklı bir şeye ermemiş, doğru yolu bulamamışlarsa! (Bakara, 170)
Sana da (Ey Muhammed) geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab (Kur'ân)ı hak ile indirdik. Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir. (Maide, 48)
O, Nûh’a buyurduklarını, sana vahyettiklerimizi, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve Îsâ’ya buyurduklarımızı size din kıldı ki o dini ayakta tutasınız, o konuda ayrılığa düşmeyesiniz. Kendilerini davet ettiğin bu din müşriklere ağır geldi. Allah (dini tebliğ için) dilediğini seçer ve kendisine yöneleni doğruya iletir. (Şura, 13)
Yoksa onların ortak koştukları tanrıları var da Allah’ın izin vermediği kuralları bunlar için din mi yapıyorlar? Nihaî hükümle ilgili söz (hesabın âhirete bırakılması) olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, iş bitirilirdi. Ama o zalimler için can yakıcı bir azap var! (Şura, 21)
Sizin Allah'ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Bunlara tapmanız için Allah hiçbir delil indirmiş değildir. Hüküm ancak Allah'a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. (Yusuf, 40)
Sonra seni de bu konuda ilâhî vahye dayalı bir yola koyduk. Onu izle, bilmeyenlerin arzularına uyma! (Casiye, 18)
"""
Kur'an ayetlerinin ana ve yan anlamları vardır. Bu ana ve yan anlamlar olması aklınızı karıştırmasın. Bu anlamlar farklı değildir ve aynı kapıya çıkar. Dikkat etmeniz gereken nokta şu ki ayetler günümüze o kadar mükemmel uyum sağlıyor ki...
Şimdi mantığı çağırıyorum:
Senin bir yaratıcın var. O Allah. O Allah diyor ki Dünya'da yaptığın işlere göre seni cennet veya cehenneme koyacağım. O Allah aynı zamanda Dünya'da bir hukuk biçimi getirmiştir. Kur'an'da da buna detay vermiştir. Ama sen kendi tanrına ya tanrı, tanrı, Allah, yaratıcın, O'nun kurallarına uymayıp beşeri bir sistemi uygulamak istiyorsun. Mantık ve Müslümanlığın bunun neresinde ey Müslüman?
Türkiye'nin %70-i falan deist Müslüman diyorlardı. Allah af etsin, gerçekten bunu kastetmiyorum, ama sanki öyle! İnsanlar neden dinini tam bilmiyor. Dininin ne emrettiğini tam araştırmıyor? Anadan babadan gör işine geleni kap hesabı mı bu? Şu ana kadar atılan adımlar İslam'ı bitirmeye yönelik adımlardı. Ve çok da başarılı oldu. Allah sonumuzu hayır etsin!
Ha bi de güncelleme falan diyorsunuz, İslam'da her şey bellidir. Neyin güncellemesinden bahsediyorsunuz? İslam tarz değil farzdır!
Bazı itirazlara gelip konuyu kapatmak istiyorum:
1-Ülkede sadece Müslümanlar mı var?
Cevap: Ülkede sadece Müslümanlar yoktur fakat azınlığın çoğunluğa haklarını gasp etmediği sürece uyma zorunluluğu vardır. Akıl ve mantık sahibi bir insan bunu bilir. Hakları gasp etmediği sürece dedik ve buna iki örnek verebiliriz: 1. Medine'ye hicrette Müslüman ve Yahudilerin birlikte yaşamaları. Daha güzel bir örnek 2. Osmanlı'da her ırk ve dinden insan vardı. Ve Osmanlı Ermenilere bile çokça hak tanımıştır. Şimdi şeriatın diğer din ve inançlardan olan insanlara ikinci insan muamelesi yaptığı düşüncesine sahipseniz ya cahilsiniz ya da art niyetli şekilde hala bunu bile bile şeriatı farklı anlatmanızdır.
2-Şeriat gelirse yönetim işine geldiği şekilde kullanamaz mı?
Cevap: Şu anki olandan farklı bir durum mu olacak? Ha şeriatta şöyle bir şey var. Şeriatta tek adamlık ve başkanlık sistemi yoktur. Şeriatla yönetilen bir ülkede o ülkeyi bilirsiniz, hakim koskoca padişahın elinin kesilmesini hükmetti. Bu bile şeriatın adaletine örnektir. Şeriatta bir komisyon vardır. Yöneticisi (baş) tek başına karar veremez. O komisyondan geçmesi lazım. Hz.Ömer adaletin idolü olan Hz.Ömer'in bir meclisi vardı. O meclise danışırdı. Evet bir baş yönetici var o baş yönetici ne derse o olur ama o yönetici kötüyü, haramı, yanlışı emretmediği sürece.
2.2: Ya komisyon da o tek adamın adamları olursa, haksızlık olmaz mı?
Cevap: Şu ankinden farkı var mı? Ben sadece soruyorum. Burada bu meclisi komisyonu artık neyse yine halk seçer. Oylama yapılır. Dört halife oylama ile başa geldi.
3-Şeriat kuralları ağır değil mi?
Cevap: Evet, ağır ama caydırıcı. Baya caydırıcı. Gerçekten uygulanmadığı halde bile şeriatın ismi geçtiği bir ülkedeki taciz oranlarına bakın. Türkiye'den kat ve kat az. Ama burada yine mantık giriyor. Cezanın hafif olmasını neden istersiniz ki? Siz bir tacizin çok kolay bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Arkadaşım ceza ağır ki işlenmesin. Cezanın hafif olması demek işlesin ya bir şey olmaz kulağını çekeriz olur biter demek gibi bir şey. Hırsız diyelim. El kesileceğini biliyor. Sizce elini kaybetme pahasına kaç kişi hırsızlık yapar. Az mantıklı olun. Ya da bir kişi hadım edileceği veya idam edileceğini bildiği halde bir kadına el uzatır mı ya da bir çocuğa? Hı? Hayır anlamadım ki ağır olması sizi niye bu kadar rahatsız etti, ileride suç mu işleyeceksiniz?
4-Şeriat demek AKP demek değildir! Şeriat AKP'nin veya Erdoğan'ın istediği veya isteyebileceği bir şey de değildir. Şeriat ile AKP'nin alakası olmaması bile birlikte şeriat AKP'nin işini bozar. Yani 50 yılda geçse Erdoğan şeriat getirmez. Elinde o güç olsa bile getirmez.
5-Şeriat isteyenler yallah Arabistana diyenlere:
Sana ağır bir küfür ettiğimi hayal et!