İyi geceler. 21 yaşındayım. İlk defa canım bu kadar yandı. Hiçbir zaman ideal bir ilişki adamı olamadım. Bu yaşıma kadar da sevgilim olmadı. Geçici bir ilişki istemediğim için sanırım. Fakat, gerçekten istediğim bir kadın var. Yaşıtız. Lisede tanıştık. O zamanlar ne ben ne de o bir şey hissediyordu. Gerçekten arkadaştık. Yıllar geçti. Ben bu kızı unutmuştum. Uzun zamandır görüşmemiştik. Geçen sene bana yazdı. Sohbet etmeye başladık. Fakat gerçekten herhangi bir beklentim yoktu. Sadece sohbet ediyordum ve iyi gelmişti aslında yıllardır konuşmadığım biri ile hasbihal etmek. Fakat sohbet uzadıkça...Değiştim. Hiç aklımda olmadığı zaman, hiç hazır olmadığım an aşık olmuştum. Fakat platonik olduğunu düşündüğüm için hiç çizgileri aşmadım. Bazen bana İnstagram'da paylaşmadan önce çektiği fotoğrafları atıp seçmemi istiyordu. Onu İnstagram'da takip bile etmiyordum. Ama o kadar güzeldi ki. En başında hatalı olan seçimi yaparak "Bu kıza karşı hiç şansım yok" Diye inandırdım kendimi. Fakat zaman geçtikçe daha da yakınlaştık. Bir gün, tatlı yemeğe davet etti beni. Çok şaşırmıştım. Fakat doğal olarak kabul ettim. Günü, yeri, saati ona bıraktım rahat etmesi için. Oturduğu yere yakın bir yer seçti. Buluşmaya giderken yolun hiç bitmemesini isteyecek kadar heyecanlıydım. Oturduk. Yaklaşık 30-40 dk sohbet ettikten sonra arkadaşı aradı(kız). Sonra benden izin alarak onu da davet etti. Gitar dersinden çıkmış falan filan %100 planlı bir hareket. Bende ilk buluşma belki çekindiği için falandır diye sorun etmedim. Fakat arkadaşı gelmeden önce, bana onu sevdirmeye sanki onu ayarlamaya çalışıyormuş gibi konuşmaya başladı. İşte en son "Sevgilisi yok istersen yavşayabilirsin." Dediğini hatırlıyorrum sonra ben iptal oldum zaten. Nasıl böyle bir şey diyebilirdi ki. Soğumuştum. Kızmıştım. Sonuçta ben oraya onun için gelmiştim ve ne olursa olsun yaptığı hem saçma hem yanlıştı. Ne söylediğim tatlıyı, ne çayı ne de rahatsız olmasın diye sigara içebildim. Zaten arkadaşı gelince sinirden sadece arkadaşı ile sohbet ettim. Sadece ona odaklandım. O da rahatsız oldu tabi belli etti biraz. Laf arasında "Bensiz buluşmayın sakın" falan dedi. Daha fazla dayanamadım. Arkadaşı da güzel bir kızdı. Allah sahibine bağışlasın. Kalkalım mı dedim. Eve gitmek istiyordum yanlış bir şey söylemek de istemiyordum. Arkadaşının yanında rencide olmasın veya kötü duruma düşmesin diye tuttum çenemi. O gün yağmur yağıyordu. Bere verdi bana ıslanmayayım diye. Akşam eve geldim. Ne yazdım. Ne istedim. Sonra o yazdı. Sıradan bir sohbette falan arkadaşını beğenip beğenmediğimi sordu. Bende o sinirle evet dedim. Güldü falan. Sinirlendirmek istiyordum. Sonra 2. buluşmayı teklif etti. Aşığız tabi. Can daha fazla yanmadan kurtulamıyorsun bu lanetten. Dedim tabi. Arkadaşının da geleceğini söyledi. Bende getireceğimi söyledim. 4 kişiyiz. Kafeye önce onlar geldi. Biz sonradan geldik. Ben bilerek yavşayabilirsin dediği arkadaşının yanına oturdum. Sinirlensin istiyordum. Hatasını anlasın. Hatta benim arkadaş bi bug'a girdi. Sevdiğim kızın yanına böyle oturamadı 1-2 saniye falan ayakta bekledi. Neyse biraz sohbet ettik havadan sudan. Sonra okeye geçeceğiz. Benim arkadaş okey masalarına doğru önden gitti. Bende onları bekledim beraber geçelim diye. Kalkarlarken sevdiğim kız arkadaşına "Hani okeyde yeneceğimizi söylediğim arkadaşım var ya, işte bu" diye beni gösterdi klişe bir cümle ile. Tamam dedim. Arkadaş ise arkadaş. Fakat arkadaş kalamayacağımı biliyordum. O gün arkadaşımı getirmemim sebebi, gözlem yapması ve bana gerçeği söylemesiydi. Ben mantıklı düşünemiyordum yanında. O gözlem yapsın diye getirmiştim. Kızlardan ayrıldıktan sonra farklı bir kafeye geçtik oturduk. O da işte hoşlanıyor bence sen bir şey söylediğinde, bir şey yaparken falan gözünü senden ayırmıyor." Falan dedi. O göz temaslarından kaçtım 1-2 defa bende. Gözlerimin içine içine bakıyordu rahatsız olmuştum...Utanmıştım. Tek olmadığımız için rahat hissetmiyordum kendimi. Her neyse, oturuduğumuz kafede şans eseri üniversiteden arkadaşlara denk geldik. Onlara da paylaştım durumu. Sınıftan bir arkadaşım o sırada benden hoşlanan bir kız olduğunu söyledi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Reddettim. Ben başkasını severken..yapamazdım. Yakışmazdı. O akşam telefonla aradım. Sesini duymak istedim. Saat 11 gibi aradım. Otobüsle gittiğim yolu yürüyerek gittim. 45 dk konuşuk. Konuşurken tekrar bir buluşma teklif ettim. Kabul etti. Fakat ilerleyen günlerde hiç sohbet etmedik. Bende sanki emrivaki oldu diye düşünerek istemiyorsan iptal edelim mi diye sordum. Ben istiyorum fakat işin varsa erteleyelim dedi. Bende işim var ayağı yapıp iptal ettim. İstemiyor gibi hissettim çünkü. Uzun zamandır konuşuyorduk zaten. Az çok ne istediğini anayabiliyordum. Fakat arkadaşlık çizgisi net değildi. Arkadaşım dediği halde, o çizgide olmadı hiç sohbetlerimiz. Umut verdi doğal olarak bana. Fakat reddedilme korkusu ile hareket etmedim. Kaybetmek istemedim. Aradan 2 ay geçti. Tekrar yazdı. Verdiği bere hakkında konu başlatmak için yazdığı belliydi. Finallerden sonra tatlı ısmarlayayım mı sana dedi. Kabul ettim. Fakat bugün....Her şey değişti. Finallerimin bittiğini söyledim. Bir fotoğraf geldi. Ve altında şu yazıyordu. "Bak ne oldu."...Sevgilisi olmuş. Veya işte olacaklar. O kadar canım yandı ki...Hazırlıksız yakalandım. Asla canım yanmaz diyordum. Çünkü beklentim yoktu. Fakat yüzüme vurması canımı yaktı. Kendimi attım dışarı. İlk defa sokakta ağladım. Kızdım kendime. Hep acabalı sorular döndü durdu kafamda. Erkek ve kadın arkadaş olabilir. Fakat kalamaz. Bir süre sonra...Bitiyor. Bir şekilde...Ben kabul ederim. Mutluluklar, çok sevindim dedim. Yetmezmiş gibi anlatmaya başladı. Beni anlatmış çocuğa...Bu bere için buluşacaktık ya...Buluşacağız yine. Fakat gitmek istemiyorum. Ben sevgilisinin yerinde olsam rahatsız olurdum çünkü. Arkadaş diyebilir. Fakat benim görüştüğüm bir kız olmadığı için çocuğun gözünde şüpheli biri olarak kalacağım. Ve olurda buluşmaya onuna gelirse o bakışa maruz kalmak da istemiyorum. Eğer o mutluysa ben kabul ederim. Çünkü ben onu vazgeçecek kadar çok seviyorum. Sadece şunu merak ediyorum. Bu his, ne zaman geçer?